ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE
Doi: 10.5798/diclemedj.0921.2012.01.0088
Bir üniversite hastanesi acil servisine başvuran
zehirlenme olgularının değerlendirilmesi
Evaluation of intoxication cases admitted to Emergency Department of a
University Hospital
Ertan Sönmez1,
Ali Karakuş2, Umut Yücel Çavuş3, Cemil Civelek1,
Göktürk İpek4, Cem Zeren5
1Bezmialem Üniversitesi Tıp Fak Acil Servisi, İstanbul,
Türkiye
2Mustafa
Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı, Hatay, Türkiye
3Fatih
Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi, Ankara, Türkiye
4Mardin
Devlet Hastanesi Kardiyoloji Servisi, Mardin, Türkiye
5Mustafa
Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı- Hatay, Türkiye
Yazışma Adresi /Correspondence: Dr. Ertan Sönmez ,Bezmialem Üniversitesi Tıp Fak Acil Servis Fatih,
İstanbul, Türkiye
Email: ertansonmez3@msn.com
Geliş Tarihi /
Received: 24.06.2011, Kabul Tarihi / Accepted: 01.12.2011
ÖZET
Amaç: Bu çalışmada,
Sivas ve çevre illerden acil servise zehirlenme nedeniyle başvuran hastaların
demografik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve
yöntem:
Çalışmamıza Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalında
dört yıl içerisinde zehirlenme nedeniyle tedavi edilen 567 hasta alındı.
Hastalar zehirlenme sebeplerine göre intihar, kaza, maruz kalma şeklinde
guruplara ayrıldı. Zehirlenmeler genel ve guruplara ayrılmış olarak yaş,
cinsiyet, bilinç durumu, başvurdukları mevsim, zehirlenme şekli, prognozları, ne ile zehirlendikleri ve önceki kliniklerde
yapılan müdahaleler açısından incelendiler. Mantar zehirlenmesi erken ve geç
bulgu verenler olarak sınıflandırıldı.
Bulgular: Hastaların
363’ü (%64,10) intihar, 120’si (%21,28) kaza, 83’ü (%14,62) maruz kalmaydı. Yaş
sınırları 15-81, yaş ortalaması 27,82±11,56 bulundu. Bütün zehirlenme vakaların
172’si (%30,3) erkek ve yaş ortalamaları 29,97±5,122 iken 395’i (%69,7) kadın
ve yaş ortalamaları 26,89±2,072 olarak bulundu. Hastaların geldiklerinde
bilinçleri; %88,2’sinde açık, %7,6’sinde konfüze,
%4,1’inde kapalıydı. Biri ise (%0,2) ölü idi. En fazla ilaç zehirlenmesi
(%72,7) sonra mantar (%12,2) ve tarım ilaçları (%9) ile zehirlenmeler görüldü.
Zehirlenmelerin tamamı içinde 2 hasta organofosfat, 3
hasta metanol, 3 hasta ilaç zehirlenmesi, bir hasta
mantar ve bir hasta tüp gazı zehirlenmesiyle öldü. Zehirleyen maddeye göre
dağılım incelendiğinde ise en fazla çoklu ilaç (%27) görüldü. Mantar
zehirlenmelerinde sıklıkla semptomların erken (0-6 saat) başladığı tespit
edilmiş iken (%88,5), geç (6-24 saat) semptom
görülenler daha az olarak bulundu (% 11,5). En fazla zehirlenme kış (%30)
mevsiminde görüldü. Önceki kliniklerde yapılan müdahaleler incelendiğinde ise,
hiçbir müdahale yapılmayanlar (%52,4) en fazla görüldü.
Sonuç: Ülkemizde
zehirlenme ön tanısıyla sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar hakkında önemli
sayıda istatistiki veriler bulunmakla birlikte bizim çalışmamız Sivas
yöresindeki zehirlenmeler konusunda değerli bilgiler vermektedir.
Anahtar
Kelimeler:
Zehirlenmeler, Acil servis, intihar.
ABSTRACT
Objectives: This study is aimed at the
evaluation of the demographic properties of the patients from Sivas and
surrounding cities, presenting to the emergency department by poisoning.
Materials and methods: Our study was carried out on
567 patients admitted to Cumhuriyet University Faculty
of Medicine’s Emergency Department in four years because of poisoning. Patients
were divided into groups such as suicides, accidentals, or being exposed. All
the patients were defined about their ages, sex, participation of the seasons,
consciousness, prognosis, exposure to the type of
poison and what had been done before arriving to us. Mushroom poisonings were
distinguished into two groups as early or later symptomatic.
Results: Suicide patients were 363
(64.10%), accidentals were 120 (21.28 %), exposed
patients were 83 (14.62 %). Patients’ ages were minimum 15 and maximum 81. The
mean of all ages was 27.82±11.56. While the mean of women’s ages was
26.89±2.072, men’s was 29.97±5.122 (p<0.05). Of all the patients 30.3 % were
men and 69.7 % were women. The rate of conscious patients was 88.2 %,
subconscious patients was 7.6 %. The rate of the unconscious when they arrived
at the hospital was 4.1%. Only one was exitus (0.2%).
Most of the patients were exposed to drugs (72.7%), followed by mushrooms
(12.2%) and pesticides (9%). The number of patients who died from pesticides
was 2, 3 from methanol, 3 from medicines, one from
mushroom and one from gas. The kinds of drug poisonings were evaluated and in
conclusion, mostly multiple drug poisonings were seen (27%). The mushroom
poisonings were assessed for the beginnings of the symptoms. The early symptoms
(0-6 h.) were seen the most (88.5%), later symptoms (6-24 h.) were seen less
(11.5%). Most poisonings were seen in winter (30%). The evaluation of the first
management was done before the patients arrived, 52.4% of these patients
nothing had been done in other clinics.
Conclusion: In our country, there are a
lot of statistical data of patients who resorted to health clinics with
pre-diagnosis of poisoning however our study shows important information about
poisonings in Sivas region.
Key words: Poisonings, emergency
department, suicide.
GİRİŞ
Zehirler deriden temasla, göz mukozasından ve gastrointestinal yoldan absorbsiyonla,
inhalasyonla, enjeksiyonla
ya da başka yollarla toksik belirtilere yol açan
bazen de yaşamı tehdit eden maddelerdir. Zehirlenmelerin sıklığı, tipi ve
zehirlenme nedenleri; yöresel özellikler, eğitim düzeyi, gelenekler, sosyo-ekonomik durum, yaş, mevsim ve cinsiyet gibi çok
sayıda faktöre bağlı olarak değişmektedir.
Tüm alanlarda
ilaç sanayinin gelişmesi neticesinde, ilaçlar tedavi yanında intihar amaçlıda
kullanılmaya başlanmıştır. Daha önceden intihar için silah ile kendini vurma ve
kendini asma yöntemi kullanılırken ilaçlar ile intihar bunların yanında yerini
almıştır.
Ülkemizde
zehirlenme ön tanısıyla sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar hakkında önemli
sayıda istatistiki veriler bulunmakla birlikte bizim çalışmamız Sivas
yöresindeki zehirlenmeler konusunda değerli bilgiler vermektedir. Bu çalışmada,
Sivas ve çevre illerden Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi’ne
başvuran, acil servis gözlemine yatırılarak tedavi edilen hastaların demografik
özellikleri, zehirlenme nedenleri ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
GEREÇ VE
YÖNTEM
Çalışmamıza Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil
Tıp Anabilim Dalında dört yılda zehirlenme nedeniyle tedavi edilen 567 hasta
alındı. Hastalar zehirlenme sebeplerine göre intihar, kaza, maruz kalma
şeklinde gruplara ayrıldı. Zehirlenmeler genel ve gruplara ayrılmış olarak yaş,
cinsiyet, bilinç durumu, başvurdukları mevsim, zehirlenme şekli, prognozları, ne ile zehirlendikleri ve önceki kliniklerde
yapılan müdahaleler açısından incelendiler. Mantar zehirlenmesi erken ve geç
bulgu verenler olarak sınıflandırıldı.
Çalışmamıza
dosyasında bilgi eksiği bulunanlar, dosyalarına ulaşılamayanlar, zehirlenme
tanısı şüpheli olanlar ve toksik dozda ilaç alımı
olmayanlar (zehirlenme kabul edilmediklerinden) alınmadı. Mantar hariç diğer
gıda zehirlenmelerinden yatış endikasyonu olan az
sayıdaki hasta intaniye servisine yatırıldıklarından, yatış endikasyonu
olmayanlar ise ayakta tedavi edildiklerinden bu çalışmaya alınmadılar.
Çalışmamızın
verileri SPSS (ver 10.0) programına yüklendi.
Verilerin değerlendirilmesinde tek değişkenli düzenlerde ve çok gözlü
düzenlerde ki-kare testi uygulanmıştır. Veriler tablolarda kişi sayısı ve
yüzdesi şeklinde belirtilmiştir.
BULGULAR
Acil servis gözleminde 4 yılda zehirlenme nedeniyle
tedaviye alınan hasta sayısı 567’dir. Bütün zehirlenme vakalarının yaş
sınırları 15-81, yaş ortalaması 27,82±11,56’dır. 172’si (%30,3) erkek ve yaş
ortalamaları 29,97±5,122 iken 395’i (%69,7) kadın ve yaş ortalamaları
26,89±2,072’dir. Cinsiyet yönünden farklılık anlamlıdır (p<0,05). Bunların
363’ü (%64) intihar, 120’si (%21,2) kazara, 83’ü (%14,6) maruz kalmadır. Bir
hastanın (%0,2) ise metanol zehirlenmesi sonucu
ölmesi nedeniyle kaza mı intihar mı olduğu anlaşılamadı (Tablo 1).
İntihar
edenlerin yaş sınırları 15-81, yaş ortalaması 25,87±9,96’dır. Kazara
zehirlenenlerin yaş sınırları 17-62, yaş ortalaması 25,91±9,04’tür. Maruz
kalmaların yaş sınırları 17-80, yaş ortalaması 38,91±14,67 yıl idi.
İntihar
edenlerin 93’ü (%25,6) erkek, 270’i (%74,4) kadın, kazara zehirlenenlerin 38’i
(%31,7) erkek, 82’si (%68,3) kadındır. İntihar ve kazara zehirlenmelerde
cinsiyet açısından anlamlı fark vardır (p<0,05). Maruz kalmaların 40’ı
(%48,2) erkek, 43’ü (%51,8) kadındır ve fark önemsiz bulunmuştur. Cinsiyete
göre zehirlenme şekli incelendiğinde ilaç ile zehirlenmelerde kadınlar (%53,1)
erkeklere (%19,6) göre daha fazla oranda zehirlenmiştir. Ayrıca tarım ilaçları
ile zehirlenmeler de kadınlarda (%6,9) erkeklere (%2,1) oranla daha fazladır
(p<0,05). Diğer zehirlenmeler yönünden ise kadın erkek arasında anlamlı fark
yoktu (p>0,05).
Zehirlenmelerin
tümünde en fazla ilaç (%72,7) ile zehirlenme görüldü. Zehirlenme şekli yönünden
farklılık önemli bulundu (p<0,05). İntihar zehirlenmeleri en fazla ilaç
(%87,1) ile olmuştur. Daha sonra tarım ilaçları (%12,7) ile zehirlenme
görülmüştür. Zehirleyen maddeye göre dağılım incelendiğinde ise en fazla çoklu
ilaç (%27) sonra sıklıkla sedatifler (%21,3) ile
zehirlenme görüldü.
Kazara
zehirlenmelerde de en fazla ilaç (%80) zehirlenmeleri görülmüştür. Tarım
ilaçlarının (%13)’ü kazara zehirlenme olup bunların büyük çoğunluğu ilaçların
buzdolabında pet şişelerde saklanarak su niyetiyle içilmesi sonucu olmuş.
Kostik maddelerle zehirlenmeler ise (%80) kazara olmuştur. Bu zehirlenmelerde
açıkta satılan kimyasallar kullanılmış veya bu kimyasalların birbirine
karıştırılması gibi yanlış yöntemler kullanılmıştı (Tablo 2).
Zehirlenmelerin
tamamında en fazla zehirlenme kışın görülürken (%30) en az zehirlenme sonbahar
mevsiminde olmuştu (%19,4).
Zehirlenme
sebeplerinin ve şekillerinin mevsimlere göre dağılımı incelendiğinde intihar ve
kaza sonucu olan zehirlenmelerde zehirlenme şekli ile mevsimler arasında
anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Maruz kalma şeklinde ise mantarla
zehirlenmeler sıklıkla yazın görülürken (%63,8) inhalasyon
zehirlenmeleri kışın (%71,4) anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0,05).
Zehirlenme sebeplerinin mevsimlere göre dağılımı karşılaştırıldığında intihar
girişimi olan zehirlenmeler en fazla kışın (%34,2), kaza zehirlenmeleri en
fazla ilkbaharda (%28,3) ve maruz kalmalar en fazla yazın (%54,2) görülmüştür
(Tablo 3).
Önceki
kliniklerde yapılan müdahaleler incelendiğinde ise, hiçbir müdahale
yapılmayanlar (%52,4) en fazla görüldü.
Sonuçlandırılma
şekline göre bütün zehirlenmeler içinde en fazla şifa ile taburcu (%64,4)
görülmektedir ve diğerlerine göre fark anlamlıdır (p<0,05). İntihar (%60,2), kaza (%65) ve maruz kalma (%83,2) şeklinde
zehirlenmeler en fazla şifa ile sonuçlanmıştır (Tablo 4.). Merkezi yoğun bakıma
devir edilen hastalardan ölenlerle birlikte intihar zehirlenmelerinde ölüm
oranı %1,2 (üç ilaç, iki organofosfat, bir inhalasyon), kazalarda %0,4 (iki metanol),
maruz kalmalarda %0,2 (bir mantar), bilinmeyen %0,2 (bir metanol)’dür.
Tablo 1.
Zehirlenme sebeplerinin dağılımı ve yaş ortalamaları
Zehirlenme
sebepleri |
n (%) |
Yaş
ortalaması (yıl) |
İntihar |
363 (64,0) |
25,87±9,96 |
Kaza |
120 (21,2) |
25,91±9,04 |
Maruz kalma |
83 (14,6) |
38,91±14,67 |
Bilinmiyor |
1 (0,2) |
44,00 |
Toplam |
567 (100,0) |
27,82±11,56 |
Tablo
2.
Zehirlenme sebeplerinin zehirlenme şekline göre dağılımı.
Zehirlenme
şekli |
İntihar n (%) |
Kaza n (%) |
Bilinmiyor n (%) |
Maruz kalma n (%) |
Toplam n (%) |
İlaç |
316 (87,1) |
96 (80) |
412 (72,7) |
||
Mantar |
69 (83,1) |
69 (12,2) |
|||
Organofosfat
(Tarım ilaçları) |
46 (12,7) |
5 (4,2) |
51(9,0) |
||
İnhalasyon
zehirlenmesi |
7 (5,8) |
14 (16,9) |
21 (3,7) |
||
Diğer
(benzin, etanol,metanol
vb.) |
1 (0,3) |
10 (8,3) |
1 (100) |
12 (2,1) |
|
Bilinmiyor |
2 (1,7) |
2 (0,4) |
|||
Toplam |
363 (100) |
120 (100) |
1 (100) |
83 (100) |
567 (100) |
Tablo
3.
Zehirlenme sebeplerinin mevsimlere göre dağılımı.
Zehirlenme
sebebi |
Kış n (%) |
İlkbahar n
(%) |
Yaz n (%) |
Sonbahar n
(%) |
Toplam n (%) |
İntihar |
124 (34,2) |
91(25,1) |
68 (18,7) |
80 (22,0) |
363 (100) |
Kaza |
32 (26,7) |
34 (28,3) |
26 (21,7) |
28 (23,3) |
120 (100) |
Maruz kalma |
13 (15,7) |
23 (27,7) |
45 (54,2) |
2 (2,4) |
83 (100) |
Bilinmiyor |
1 (100) |
1 (100) |
|||
Toplam |
170 (30) |
148 (26,1) |
139 (24,5) |
110 (19,4) |
567 (100) |
Tablo
4.
Zehirlenme sebeplerinin acilde sonuçlandırılma şekline göre dağılımı.
Sonuç şekli |
İntihar n
(%) |
Kaza n (%) |
Bilinmiyor n
(%) |
Maruz kalma
n (%) |
Toplam n (%) |
Şifa |
218 (60,2) |
78 (65,0) |
69 (83,2) |
365 (64,4) |
|
Kendi isteği
ile taburcu |
106 (29,3) |
33 (27,5) |
7 (8,4) |
146 (25,7) |
|
Başka
servise devir |
37 (10,2) |
9 (7,5) |
6 (7,2) |
52 (9,2) |
|
Ölüm |
1 (0,3) |
1 (100) |
1 (1,2) |
3 (0,5) |
|
Eks
duhul |
1 (100) |
1 (0,2) |
|||
Toplam |
362 (100) |
120 (100) |
2(100) |
83 (100) |
567 (100) |
Tablo
5.
Zehirlenme şekline göre ölümler.
Zehirlenme
şekli |
Ölümler n
(%) |
İlaç |
3 / 41 (7) |
Mantar |
1 / 69 (1,4) |
Tarım
ilaçları |
2 / 51 (3,9) |
İnhalasyon
zehirlenmesi |
1 / 21 (4,7) |
Diğer (benzin, etil alkol, metil
alkol (metanol), vb.) |
4 / 12 (33) |
Bilinmiyor |
0 / 2 (0) |
Acil serviste
sonuçlandırılma şekli ile zehirlenme şekli karşılaştırıldığında bir hasta
(kadın) mantar zehirlenmesiyle, bir hasta (kadın) organofosfat
zehirlenmesiyle ve bir hasta (erkek) da metanol
zehirlenmesiyle öldü (Tablo 4). Zehirlenmelerden ölenlerin oranı toplamda
%2’dir.
En fazla şifa
ile taburcu ilaç zehirlenmelerinde görülürken (%45,2), başka servislere devir
edilen hastalarda da yine en fazla ilaç zehirlenmeleri görülmektedir (%5,5).
Başka servise devir edilen hastaların sonuçları incelendi ve merkezi yoğun
bakım ünitesine devir edilen hastalardan 7’sinin öldüğü görüldü. Bunlardan 3’ü
ilaç (2 kadın 1 erkek), 2’si metanol (erkek), biri organofosfat (erkek), biri tüp gazı (kadın) ile
zehirlenmedir.
Hastaların
geldiklerinde bilinçleri; %88,2’sinde açık, %7,6’sinde konfüze,
%4,1’inde kapalı bulundu. Bir hasta ise (%0,2) ölü idi. 2 hasta organofosfat, 3 hasta metanol, 3
hasta ilaç zehirlenmesi, bir hasta mantar ve bir hasta tüp gazı zehirlenmesiyle
öldü.
Zehirlenmelerden
ölenlerin tamamı ile zehirlenme şekli karşılaştırıldığında en sık olarak diğer
(benzin, etil alkol, metil alkol, vb.) (%0,33), inhalasyon
(%0,05) ve tarım ilaçları (% 0,04) bulundu (Tablo 5).
TARTIŞMA
Toksikoloji üzerine uzmanlaşma ve bu alanda hızlı
ilerleme, zehir danışma merkezlerinin gelişimi II. Dünya Savaşı sırasında
başlamıştır. Bunun nedeni hem savaş teknolojisinde hızlı gelişme, hem de savaş
sonrası dönemde yeni ilaçların ve kimyasalların hızla kullanıma girmesidir.1
Yeni ilaçların ve kimyasalların savaş sırasında hem insanları öldürmek hem de
bunlardan korunmak için kullanılması sonucunda bu alanda araştırmaların
artmasına neden olmuştur. Toksikoloji danışma merkezlerinin oluşturulmaya
başlamasından sonra vakalara yaklaşım daha da kolaylaşmıştır.2
Amerika
Birleşik Devletleri’nde (ABD) 1988 yılında yapılan bir çalışmada ölüm sebepleri
sıralamasında intiharlar sekizinci sırada yer almaktadır. Her yıl intihar
sebebiyle ortalama 30,000 ölüm olmaktadır. İntihara teşebbüs yöntemi olarak
sırası ile kendini asma, silah ile kendini vurma ve ilaç alma ilk sıralarda yer
almaktadır.3
Afshari ve ark.4,
Mohanty MK ve ark’nın5 yaptıkları
çalışmalarla bizim çalışmamızın yaş ortalamaları zehirlenmelerin tamamında
benzerlik göstermektedir.
Koçak ve ark.6
yaptıkları çalışmada erkeklerin yaş ortalamasını 29, kadınların yaş
ortalamasını 20 olarak bulmuşlar. Hawton’un yapmış
olduğu çalışmada kadınlarda yaş ortalaması 15-19, erkeklerde ise 20-34 arasında
bulunmuştur.7 Bizim çalışmamızda kadınların yaş ortalaması
26,89±2,072 iken erkeklerin yaş ortalaması 29,97±5,122 bulunmuştur. Bizim
çalışmamızın sonuçları ile literatürdeki çalışmalar
benzerlik göstermektedir.
Koçak ve ark.6
çalışmalarında %95’i intihar, Afshari ve ark.4
çalışmalarında %54,4’ü intihar amaçlı zehirlenme bulmuşlar. Bizim çalışmamızda
%64 intihar amaçlı zehirlenme bulunmuştur. Çalışmalar intihar amaçlı
zehirlenmelerin daha fazla olduğunu göstermektedir.
Schwarz ve
ark.8 çalışmalarında intihar zehirlenmelerinde yaş ortalamasını 40,5
bulmuşlar. Bille-Brahe ve ark.9 erkeklerin
ortalama yaş aralığını 33-45, kadınların 29-45
bulmuşlar. Bizim çalışmamızda intihar zehirlenmelerinin yaş ortalaması
25,87±9,96’dır. İntihar zehirlenmelerinde yaş ortalaması bizim çalışmamızda
diğerlerine göre düşük bulunmuştur.
Schwarz ve
ark.8 intihar zehirlenmesi olan 155 hastanın 114’ünü (%74) kadın,
41’ini (%26) erkek olarak bulmuşlar. Kadın/erkek oranı 2,7/1’dir.
Bille- Brahe ve ark.9
intiharlarda erkek/kadın oranını 0,41 ile 0,85 arasında bulmuşlar. Bizim
çalışmamızda intihar eden hastaların 270’i (%74,4) kadın, 93’ü (%25,6) erkek ve
kadın/erkek oranı 2,9/1’dir. Sonuçlar yakın olarak
bulundu. Bialas ve ark’nın17 ve Koçak ve
ark.’nın6 yaptıkları çalışmalar kadın /erkek zehirlenme oranlarını
bizim çalışmamızdaki gibi kadınlarda yaklaşık 2-3 kat fazla olduğunu
göstermiştir.
Voros V ve
ark’nın10 yaptıkları çalışmada intihar girişimi cinsiyete bağlı
farklılıklar araştırılmıştır. Bu çalışmaya göre kadın erkek arasında koruyucu
ya da risk faktörü olarak sosyoekonomik, demografik, psikiyatrik ve ailesel
farklılıklar gösterilmiş, cinsiyet intihar ihtimalini önceden bildiren en
önemli faktördür denilmiştir.
Çalışmamızda
intihar zehirlenmeleri kışın daha fazla görülmüştür. Retamal
ve ark.’nın11 yapmış olduğu 5386 intihar vakasının incelendiği
çalışmada en yüksek intihar oranının Aralık ayında olduğu (%10,6) ve en düşük
intihar oranının ise Haziran ayında olduğu (%7) bildirilmiştir. Hakko ve ark.12
21,279 intihar olgusunu araştırdıkları ayrı bir çalışmada erkeklerde nisan
ayından temmuz ayına kadar olan günlerde intiharın daha sık görüldüğü,
kadınlarda mayıs ve kasım aylarında intihar sayısında iki ayrı pik gözlendiği,
yaşlılarda ise intihar olgularının sonbahar aylarında ve kışın son dönemlerine
doğru arttığı bildirilmiştir. Oranlar ülkelere ve bölgelere göre farklılıklar
göstermektedir.
Kekec Z ve
ark.’nın13 Çukurova üniversitesi acil servisinde zehirlenme
olgularının tamamında yaptıkları çalışmada ilaç zehirlenmesi (%54,5) en fazla
görülürken, sırasıyla inhalasyon zehirlenmeleri
(%13), besin zehirlenmeleri (%12,4), alkol (%7) bulunmuştur. Akkosa S ve ark’nın14 Marmara bölgesinde
1996-2001 yılları arasında zehirlenmelerle ilgili araştırmalarında ilaçlar
(%59,6), CO (%6,9), mantarlar (%3,3), organofosfatlar
(%3,2) olarak bulmuşlar. Çalışmamızda zehirlenmelerin tamamında zehirlenme
şekli yönünden en fazla ilaç zehirlenmesi (%72,7) görülmüştür. Sonra sırasıyla
mantar zehirlenmesi (%12,2), tarım ilaçları (%9,0), inhalasyon
zehirlenmeleri (%3,7) görülmüştür. İlaç zehirlenmeleri bizim çalışmamızda da en
sık görülen zehirlenmeler olup diğer çalışma sonuçları ile benzerlik
göstermektedir.
Çalışmamızda
zehirlenmelerin tamamında ölüm oranı %2’dir. Kekec ve
ark.’nın13 682 zehirlenme vakasında yaptıkları çalışmada ölüm oranı
%2 olarak bulunmuştur. Koçak ve ark.’nın6 yaptığı çalışmada ise oran
% 2,5’dir. Jakobsen’in 1212 vakalık serisinde ölüm
oranı % 6 olarak saptanmıştır.15
Kekec Z ve
ark.13 zehirlenmelerde en fazla ilaçların kullanılmasına rağmen organofosfat, mantar, metanol ve CO’in daha ölümcül olduğunu bulmuşlar. Biz de ilaçları en
fazla kullanılan madde olarak bulmamıza rağmen metil alkolu
(%33) en ölümcül bulduk.
İntiharlar
zehirlenmelerinde ölüm oranı %1,2 (üç ilaç, iki organofosfat,
bir inhalasyon), kazalarda %0,4 (iki metanol), maruz kalmalarda %0,2 (bir mantar), bilinmeyen
%0,2 (bir metanol)’dür. Viertel
ve ark.’nın16 yaptıkları çalışmada intihar olgularında ölüm oranı
%2,6 (iki olgu), kazalarda %4,2 (üç olgu)’dur. Bu çalışmada ölümlerin kaza
zehirlenmelerinde yüksek oluşu madde bağımlılığı oranın (%25) fazla olması ve
üç olgunun da yüksek doz i.v eroin almalarına
bağlıdır.
Görüldüğü gibi
zehirlenmelerden ölüm oldukça düşüktür ve oranlar yakındır. İntihar amaçlı
zehirlenmelerde ölümlerin az olması olumsuz durumlar karşısında insanların bu
yöntemle sekonder kazanç sağladıklarını
göstermektedir.
İstanbul Adli Tıp
Kurumunda yapılan bir çalışmada 1977-1981 yılları arasında 78 kişinin mantar
zehirlenmesi sonucu yaşamını yitirdiği saptanmıştır. Başka bir çalışmada sadece
1988 yılında Çukurova bölgesinde 27 kişinin mantar zehirlenmesi nedeniyle
öldüğü belirtilmektedir.1 Osmangazi Üniversite Hastanesi Acil
servisinde 1996’dan 2000 yılına kadar kayıtlı 143 mantar zehirlenme vakası
değerlendirilmiştir. Semptomlar karakteristik olarak hızlı başlamış, 8 vaka
kültür mantarıyla zehirlenmiş ve 4 vaka doğadan toplanan mantarla zehirlenerek
karaciğer yetmezliğinden ölmüştür. Geriye kalanlar ise 1-10 gün içerisinde
taburcu olmuşlardır.14 Bizim çalışmamızda 69 vakadan 1 tanesi ölümle
sonuçlanmıştır. Hastaların büyük çoğunluğunun az toksik
olan ve erken belirti veren türden mantar yemiş olmaları ölüm oranını
düşürmüştür.
Kırsal
kesimlerde organofosfatların pet şişelerde
buzdolaplarında saklanması kazara zehirlenmelere sebep olmaktadır. Saklama
koşulları bilgilendirme yöntemiyle düzeltilerek bu tür zehirlenmeler
engellenebilir. Ayrıca tarımda kullanılan ilaçlarda aynı faydayı sağlayacak
daha az toksik olanlar kullanılabilir. Ruhsatsız
ilaçların satılması engellenebilir. Kırsal bölgelerde yaşamakta olan insanlar
yabani mantar yememeleri konusunda daha fazla bilgilendirilmelidir. Bu konuda
mantardan ölenlerin medyada yer alması caydırıcı niteliktedir. Nedeni
bilinmeyen genç ölümlerinde ve komalı hastalarda öncelikli olarak
zehirlenmelerden şüphelenmek gerekmektedir.
Sonuç olarak,
çalışmamızda zehirlenme olgularının 172’si (%30,3) erkek ve 395’i (%69,7) kadın
olup, cinsiyet önemli bir risk faktörü olarak kabul edilebilir. Zehirlenmelerin
tamamı içerisinde intihar amaçlı olanlar (%64) büyük orana sahiptir. Bu tip
zehirlenmelerde en fazla ilaçlarla (%87,1) zehirlenme görülmesine rağmen, metanol (%33) zehirlenmelerinin daha ölümcül oldukları
görülmüştür.
KAYNAKLAR
1. Dökmeci İ. Toksikoloji. Zehirlenmelerde tanı ve
tedavi. 3. Baskı, Nobel, İstanbul, 2001;3-149.
2. Neal E, Benzer
F, Benzer T. Prehospital
and interhospital principles. Goldfrank’s
Toxicologic Emergencies. (Ed. Goldfrank
L.) 5th. ed. Appleton and Lange, USA 1995; 1335-9.
3. Allen MH, Serper MR, Elfenbein C. Psyhiatric Principles. Goldfrank’s Toxicologic
Emergencies, (Eds Goldfrank
L.) 5th. ed. Appleton and Lange, USA, 1995;
1353-61.
4. Afshari
R, Majdzadeh R, Balali-
Mood M. Pattern of acute poisonings in Mashhad, Iran 1993-2000. Clinic Toxicol 2004;42(7):965-75.
5. Mohanty
MK, Kumar V, Bastia BK, Arun M. An anlaysis of poisoning deaths in Manipal,
India. Vet Hum Toxicol 2004;46(4):208-9.
6. Koçak R. Tanrıverdi Z, Seyrek E, Alparslan N. Akut
zehirlenmeler. Ç.Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 1987; 12:(4): 381-7.
7. Hawton
K, Fagg J. Trends in deliberate self
poisoning and self injury in Oxford,
1976-1990. Br Med J 1992;304(6839):1409-11.
8. Schwarz UI,Ruder S, Krappweis J,
Israel M, Kirch W. Epidemiology of attempted suicide
using drugs. An ınquiry from the Dresden University
Clinic. Dtsch Med Wochenschr
2004;129(31-32):1669-73.
9. Bille-Brahe
U, Kerkhoff A, De Leo D, Schmidtke
A, Crepet P. A repetition-prediction study of
European parasuicide populations: a summary of the
first report from part II of the WHO/EURO Multicentre
Study on Parasuicide in co-operation with the EC
concerted action on attempted suicide. Acta Psychiatr Scand 1997;95(2):81-6.
10. Voros
V, Osvath P, Fekete S.
Gender differences in suicidal behavior. Neuropsychopharmacol
Hung 2004;6(2):65-71.
11. Retamal
P, Humphreys D. Occurence of suicide and seasonal
variation. Rey Saude Publica
1998; 32(5): 408-12.
12. Hakko H, Rasanen P, Tiihonen J. Seasonal
variation in suicide occurence in Finland. Acta Psychiatr Scand 1998; 98(2): 92-7.
13. Kekec
Z, Gunay N, Sozuer EM,Guven M, Sungur M. An analysis of 682 adult poisonings in Central Anatolia of Turkey.
Vet Hum Toxicol 2004;46(6):335-6.
14. Akkose
S, Bulut M, Armagan E, Cebicci H, Fedakar R. Acute
poisoning in adults in the years 1996-2001 treated in the Uludag
University Hospital, Marmara Region, Turkey. Clinic Toxicol
(Phila) 2005;43(2):105-9.
15. Jacobsen D, Frederichsen PS, Knutsen KM, Sorum Y, Talseth T, Odegaard OR. A prospective study of 1212 cases of acute
poisoning: general epidemiology. Hum Toxicol 1984;3(2):93-106.
16. Viertel
A, Weidmann E, Brodt HR.
Cases of acute poisoning admitted to a medical intensive care unit. Deutsch Med
Wochenschr 2001 Oct 19; 126(42):1159-63.
17. Erichson
TB. Diagnosis and managment of the
patient with an unknown ingestion. ACEP Scientific Assembly, San Diego
USA, 1998;October 12-17.