Yakup Demir, Erdal İnci, Ülkiye Yetim, Çiğdem Mermutluoğlu, Fatma Yılmaz Aydın, Zülfikar Yılmaz, Mustafa Kemal Çelen
Yakup Demir, Defne Devlet Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Hatay, Türkiye e-mail: yakupdemir36@gmail.com
Prevalence of Occult Hepatitis B and Hepatitis C in Hemodialysis Patients and Evaluation of Liver Fibrosis Level with Fibrometer
Abstract
Objective: In this study, it was aimed to determine the HCV prevalence and the occult HBV prevalence by HBV DNA analysis in serum samples of HBsAg patients undergoing routine hemodialysis. It was also aimed to determine the liver fibrosis level with fibrometer, which is a non-invasive method.
Methods: The study included 100 patients who applied for routine hemodialysis and were negative for HBsAg in screening tests. In samples from the patient, ALT, HBsAg, Anti-HBc IgG, HBV DNA, Anti HCV, HCV RNA and fibrometer were studied from serum samples from the same system. HBsAg negative and HBV DNA positive occult hepatitis B were accepted.
Results: HBV DNA was found positive in 100 positive 4 (4%). Viral load was <10 IU/ml in two of the HBV DNA positive cases, and 17 and 16 IU/ml in the other two cases. While Anti HCV positive was detected in one patient; HCV RNA could not be detected in any patient. While there was a significant difference in scores compared to those who did not have occult B; The score of histological activity and necrosis were not significantly different.
Conclusion: Since antigen asntibody-based serology tests may be insufficient in the diagnosis of occult HBV, determination of HBV DNA level in special groups such as hemodialysis patients is important in terms of early recognition of occult HBV and preventing important complications such as cirrhosis and hepatocellular cancer. The absence of a previous study on occult hepatitis B and fibrometer in the literature has increased the importance of this study.
Keywords: Occult Hepatitis, Hemodialysis, Fibrometer, Fibrosis
Hemodiyaliz Hastalarında Okült Hepatit B ile Hepatit C Prevalansı ve Fibrometer ile Karaciğer Fibrozis Düzeyinin Değerlendirilmesi
Öz
Amaç: Bu çalışmada, rutin hemodiyalize giren HBsAg negatif hasta serum örneklerinde HBV DNA incelemesi ile okült HBV prevalansı ve HCV prevalansının saptanması hedeflendi. Aynı zamanda non-invaziv bir metot olan fibrometer ile karaciğer fibrozis düzeyi belirlenmesi amaçlandı.
Yöntemler: Çalışmaya rutin hemodiyaliz amacıyla başvuran ve tarama testlerinde HBsAg negatif olan 100 hasta dahil edildi. Hastadan alınan örneklerde, ALT, HBsAg, Anti-HBc IgG, HBV DNA, Anti HCV, HCV RNA ve aynı zamanda serum örneklerinden fibrometer çalışıldı. HBsAg negatif ve HBV DNA pozitif hastalar okült Hepatit B olarak kabul edildi.
Bulgular: Çalışmamızda 100 hastanın 4’ünde (%4) HBV DNA pozitif saptandı. HBV DNA pozitif olan vakaların ikisinde viral yük <10 IU/ml, diğer iki vakada 17 ve 16 IU/ml olarak saptandı. Bir hastada Anti HCV pozitif tespit edilirken; hiçbir hastada HCV RNA tespit edilemedi. Okült hepatit B olan hastalarda olmayanlara göre fibrozis skoru açısından anlamlı fark saptanmışken; histolojik aktivite indeksi ve nekroz skoru açısından anlamlı fark saptanmamıştır.
Sonuç: Antijen antikor bazlı seroloji testler okült HBV tanısında yetersiz kalabildiğinden, hemodiyaliz hastaları gibi özellikli gruplarda HBV DNA düzeyinin tespiti okült HBV’yi erken tanımak, siroz ve hepatoselüler kanser gibi önemli komplikasyonları önleyebilmek açısından önem arz etmektedir. Literatürde daha önce okült Hepatit B ve fibrometer ile ilgili yapılmış bir çalışmanın bulunmamış olması, çalışmanın önemini artırmıştır.
Anahtar kelimeler: Okült Hepatit, Hemodiyaliz, Fibrometer, Fibrozis
Dicle Med J 2024; 51 (2): 249-255
Doi: 10.5798/dicletip.1501334
Cilt 51, Sayı 2 (2024)
|