Hakan Temiz, Nida Özcan, Eşref Araç, Erdal Özbek
Bülent Demir, Kardiyoloji Kliniği, Turkish Hospital, Doha, Katar e-mail: drbdmr06@hotmail.com
The Relationship Between High Hepatic Fibrosis – 4 (FIB-4) Index and Asymptomatic Thyroid Nodules
Abstract
Objective: To investigate the relationship between incidental thyroid nodules found during thyroid ultrasound performed in asymptomatic patients and the hepatic Fibrosis – 4 (FIB-4) index.
Methods: A total of 200 asymptomatic patients were included in the study by retrospectively screening those who applied to our hospital's internal medicine outpatient clinic for check-ups and 100 consecutively selected patients were diagnosed with thyroid nodules on thyroid ultrasonography and 100 consecutive patients were chosen without thyroid nodules on thyroid ultrasonography. Patients' ages, genders, thyroid USG results, and abdominal USG results were recorded separately for each patient. Hepatic FIB-4 index scores were calculated for all patients. Spearman's correlation analysis and a binary logistic model were used for univariate and multivariate analyses.
Results: The patient group's mean age, hepatosteatosis grade; creatinine leveland mean FIB-4 werehigher (p<0.05). As a result of Spearman's correlation analysis; It was shown that there was a significant positive correlation between a thyroid nodule and gender (r=-0.331; p<0.01), age (r=0.344; p<0.01), and creatinine (r=-0.259; p<0.01). (r=-0.154; p<0.05) and FIB-4 (r=0.227; p<0.01). Binary logistic regression analysis results showed that gender (B=1.351; p<0.01) and FIB-4 (B=1.603; p<0.01) had significant effect on thyroid nodule.
Conclusion: Since the hepatic FIB-4 index is an easily calculated and inexpensive parameter, it can be used as a screening test to identify patients who will undergo thyroid USG in asymptomatic patients.
Keywords: Thyroid nodule, Liver Fibrosis, Inflammation, Ultrasonography.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Bruselloz Seroprevalansı: RoseBengal Testi ve Brucella Coombs Test Sonuçları
Öz
Amaç: Bruselloz dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde en yaygın görülen zoonotik hastalıklardan biridir. Bu çalışmada; 2021 yılı içerisinde hastanemiz mikrobiyoloji laboratuvarına çeşitli klinik ve polikliniklerden bruselloz şüphesi ile gönderilen hasta serum örneklerinde çalışılan RoseBengal Testi (RBT)ve BrucellaCoombs Testi (BCT) aglütinasyon titrelerinin, bölgemizdeki bruselloz seroprevalansını belirlemek için retrospektif olarak irdelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler: Hastalardan serolojik testlerde kullanılmak üzere kan örnekleri alındıktan sonra serumları ayrıldı. Tarama testi olarak RoseBengal lam aglütinasyon testi kullanılmıştır. Tarama testi pozitif bulunan hasta serumlarına, Brucella immuncapture aglütinasyon testleri uygulanmıştır. Çalışmamızda uygulanan testlerde, BCT yöntemiyle 1/320 ve üzeri bulunan titreler pozitif olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Çalışmada değerlendirilen 5.196 bruselloz şüpheli hasta örneğinden; RBT pozitif olan 336 (%6,5) hasta bulunmuştur. RBT pozitif olan serumların 257 tanesinin (%76,5) BCT titresi 1/320 ve üzerinde pozitif olarak saptanmıştır. BCT seropozitifliği %62,2 oranında en sık 20-50 yaş grubunda görülmüştür. BCTseropozitifliğinin hastanın başvurduğu kliniğe göre dağılımında ise en sık başvuru yapılan klinik %47,6 oranında enfeksiyon hastalıkları polikliniği idi. BCT seropozitif serumların 176’sı (%52,4) kadın, 160’ı (%47,6) ise erkek hastalara aitti.
Sonuç: Bruselloz, fakültatif intrasellüler bakterilerle ortaya çıktığından birçok organ ve sistemi etkileyebilmektedir. Hastalığın tanısında kültür altın standart olmakla birlikte serolojik testler de sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışma ile elde edilen retrospektif veriler doğrultusunda hastanemizde bruselloz seroprevalansı %5 olarak saptanmıştır. Bu çalışmada serolojik test sonuçlarını değerlendirerek bölgesel verilerin oluşturulmasında katkı yarattığımızı düşünmekteyiz.
Anahtar kelimeler: Bruselloz, seroprevalans, tanı
Dicle Med J 2022; 49 (4): 660-666
Doi: 10.5798/dicletip.1220929
Cilt 49, Sayı 4 (2022)
|