ISSN : 1300-2945
eISSN : 1308-9889
Özet - Evaluation of Cases Applied To Cukurova University Medicine Faculty Forensic Medicine Department With Alleged Faulty Medical Application (2015-2019)
Toygün Anıl Özesen, Kenan Kaya

Toygün Anıl Özesen, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, Adana, Türkiye e-mail: toygunanilozesen@gmail.com

Evaluation of Cases Applied To Cukurova University Medicine Faculty Forensic Medicine Department With Alleged Faulty Medical Application (2015-2019)

Abstract

Objective: The incidence of cases related to medical malpractice is increasing in our country as well as in the rest of the world. As a result of these lawsuits, healthcare workers may be sentenced to pay high amounts of compensation along with criminal sanctions. With this study, it is aimed to inform the characteristics of the files, the physicians who encountered these claims and the physicians who prepared a report on this subject.

Method: Between January 2015 and December 2019, 37 files for which reports were prepared after the application to the Çukurova University Faculty of Medicine, Department of Forensic Medicine regarding the alleged malpractice were examined retrospectively.

Results: It has been determined that 48 of the health personnel who were complained about medical malpractice were doctors, 3 were nurses, and 1 were assistant health personnel. It was observed that the most common complaints were made by general practitioners. It was determined that 48.6% (n=18) of the files were related to mortal cases, and autopsy was performed in 38.8% (n=7) of these cases. When the results of the evaluation of the files regarding the alleged malpractice are examined, it is concluded that 10.8% (n=4) of the files have a medical malpractice, 50% (n=2) of these files are submitted to the Court, 25% (n=1) to the Prosecutor's Office and 25% (n=1) to the private application. It was determined that 66.6% (n=22) of the files were evaluated by the private application, 18.1% (n=6) by the court and 12.1% (n=4) by the Prosecutor's Office. When the transcripts in the existing files were examined, it was determined that 29.7% (n=11) of them had a discussion with the physician, the patient and/or their relatives.

Discussion: Claims regarding medical malpractice are increasing day by day, and patients or their relatives complain when the desired result is not achieved. It should not be forgotten that the increase in complaints against physicians increases the practice of defensive medicine, which both delays the diagnosis and treatment of the patient and creates a burden on the health system. In order to minimize the claims of malpractice, healthcare professionals need to establish good doctor-patient communication apart from improving their professional knowledge and experience.

Conclusion: Since autopsy is very important in determining the cause of death in cases where death has occurred, it is very important to determine whether there is a fault of the health care workers, so autopsy is very important in determining the presence of medical malpractice in all cases of death with suspicion/complaints of malpractice.

Keywords: ‘’Medical Malpractice’’, ‘’Medical Physician’’, ‘’Autopsy’’, ‘’Medical Complication’’

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na Hatalı Tıbbi Uygulama İddiası ile Başvuran Olguların Değerlendirilmesi (2015-2019)

Öz

Giriş: Tıbbi uygulama hatası ile ilgili davaların görülme sıklığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artış göstermektedir. Sağlık çalışanları bu davaların sonucunda cezai yaptırımla birlikte yüksek miktarlarda tazminat ödemeye mahkûm olabilmektedirler. Bu çalışma ile dosyaların özellikleri, bu iddialar ile karşılaşılan hekimler ve bu konuyla ilgili rapor düzenleyen hekimlere bilgi vermek amaçlanmıştır.

Yöntemler: Ocak 2015 ile Aralık 2019 tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına hatalı tıbbi uygulama iddiasına ilişkin başvuru sonrası değerlendirmelerde bulunarak rapor düzenlenen 37 dosya retrospektif olarak incelenmiştir.

Bulgular: Hatalı tıbbi uygulama iddiasıyla şikayette bulunulan sağlık personellerinin 48’inin doktor, 3’ünün hemşire, 1’inin yardımcı sağlık personeli olduğu saptandı. Aynı dosya içerisinde birden çok hekim ve sağlık personeli hakkında şikayette bulunulduğu %15 (n=7) ile en sık pratisyen hekimlerin şikayet edilmiş olduğu tespit edilmiştir. Dosyaların %48,6’sının (n=18) ölümlü olgular ile ilişkili olduğu, bu olguların %38,8’ine (n=7) otopsi işleminin gerçekleştirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Dosyaların hatalı tıbbi uygulama iddiasına ilişkin değerlendirilme sonuçlarında kusur durumuna göre inceleme yapıldığında, dosyaların %10,8’inde (n=4) tıbbi uygulama kusuru olduğu kanaatine varıldığı, bu dosyaların %50’sinin (n=2) Mahkeme (Ağır Ceza Mahkemesi, Asliye Hukuk Mahkemesi, Asliye Ticaret Mahkemesi) makamı, %25’inin (n=1) Cumhuriyet Savcılığı makamı, %25’inin ise bireysel başvuru (n=1) ile değerlendirilmiş olduğu saptandı. Tıbbi uygulama kusurunun olmadığı kanaatine varılan dosyaların ise %66,6’sının (n=22) bireysel başvuru, %18,1’inin (n=6) Mahkeme, %12,1’inin (n=4) Cumhuriyet Savcılığı makamlarınca değerlendirilmek üzere yönlendirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Mevcut dosyaların içerisinde bulunan ifade tutanakları incelendiğinde, %29,7’sinde (n=11) hekim ile hasta ve/veya yakınlarının tartışma yaşamış olduğu tespit edilmiştir.

Tartışma: Hatalı tıbbi uygulamalarına ilişkin iddialar gün geçtikçe artmakta hasta veya yakınları istenen sonucun ortaya çıkmadığı durumlarda şikayetçi olmaktadır. Hekimlere yönelik şikayetlerin artmasının defansif tıp uygulamalarını arttırdığı, bunun hem hastanın tanı-tedavisini geciktirdiği hem de sağlık sistemi üzerinde yük oluşturduğu unutulmamalıdır. Hatalı tıbbi uygulama iddialarını en aza indirmek için sağlık çalışanlarının mesleki bilgi ve tecrübelerini geliştirmek dışında iyi bir hekim hasta iletişimi kurmaları gerekmektedir.

Sonuç: Ölümün gerçekleştiği olgularda ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi yapılması sağlık çalışanlarının kusurunun olup olmadığını belirlemek konusunda oldukça önemli olduğundan, hatalı tıbbi uygulama şüphesi/şikâyeti olan tüm ölüm olgularında otopsi yapılması tıbbi uygulama hatasının varlığının tespiti konusunda oldukça önem arz etmektedir.

Anahtar kelimeler: ‘’Tıbbi Uygulama Hatası’’, ‘’Hekim’’, ‘’Otopsi’’, ‘’Tıbbi Komplikasyon’’

Dicle Med J  2021; 48 (4): 829-838

Doi: 10.5798/dicletip.1037820

Cilt 48, Sayı 4 (2021)