Yavuz Pirhan
YavuzPirhan, Department of General Surgery, SabuncuoğluŞerefeddin Research and Training Hospital, Amasya University, Amasya, Turkeye-mail: ypirhan@gmail.com
Abstract
Objective: In stage III gastric cancer patients who underwent resection, prognostic factors related to patient, tumor and treatment and their survival effects were investigated.
Method: One-hundred sixty three patients were included in the study and data was obtained retrospectively from hospital records. Investigated parameters; patient-related factors (age,gender,bloodgroup,preoperativehemoglobin,albumin and serum tumor marker (carcinoembryonic antigen(CEA), cancer antigen 19-9(CA 19-9) levels), tumor related factors (tumor localization, tumor size , T and N stage, total lymph node count, metastatic/total lymph node ratio, surgical margin of tumor, pathology, differentiation, lymphovascular and perineural invasion status) and treatment-related factors (adjuvant treatment, nutritional support, and blood transfusion).
Results: Fifty-one out of the 163 patients were female, and the median age was 60. In univariate analysis, serum Ca19-9 level(p=0,03), serum CEA level(p=0.01) and the lymph node ratio(p=0.002) were found to be an independent factors associated with overall survival whereas only lymph node ratio was an effective parameter in multivariate analysis[(p = 0.004, relative risk =0.50, 95% confidence interval (0.32-0.80)]. When the study was finalized, patients were followed for a median of 16 months, 87 patients(53.4%) died due to the disease.
Conclusion: The metastatic tumor load in the lymph nodes around the stomach was negatively effective on survival. This result demonstrates the importance of lymphatic dissection.
Keywords:Gastriccancer,prognosticfactors,survival
Evre III Gastrik Kanserli Hastalarda PostoperatifSağkalımı Etkileyen Prognostik Faktörlerin Analizi
Öz
Amaç: Evre III mide kanserli hastalarda hastaya, tümöre ve tedaviye ilişkin prognostik faktörler ve bunların sağkalıma etkileri araştırıldı.
Yöntemler: Yüz altmış üç hasta çalışmaya dahil edildi ve veriler geriye dönük olarak hastane kayıtlarından elde edildi. İncelenen parametreler; hastaya bağlı faktörler (yaş, cinsiyet, kan grubu, preoperatif hemoglobin, albumin ve serum tümör marker (karsinoembriyonik antijen (CEA), kanser antijeni 19-9 (CA 19-9) seviyeleri), tümör ilişkili faktörler (tümör lokalizasyonu, tümör boyutu) , T ve N evresi, total lenf nodu sayısı, metastatik / total lenf nodu oranı, tümörün cerrahi sınırı, patoloji, farklılaşma, lenfovasküler ve perinöralinvazyon durumu) ve tedaviye bağlı faktörler (adjuvan tedavi, beslenme desteği ve kan transfüzyonu).
Bulgular: 163 hastanın 52'si kadın, ortanca yaş 60 idi. Tek değişkenli analizlerde serum Ca 19-9 düzeyi (p = 0,03), serum CEA düzeyi (p = 0.01) ve lenf nodu oranı (p = 0.002) genel sağkalım ile ilişkili bağımsız bir faktör olarak bulunurken, sadece lenf nodu oranı çok değişkenli analizde etkili bir parametre idi [(p = 0.004, göreceli risk = 0.50,% 95 güven aralığı (0.32-0.80)]. Çalışma sonlandırıldığında, hastalar ortanca 16 ay boyunca takip edildi, 87 hasta (%53,4) hastalık nedeniyle öldü.
Sonuç: Mide etrafındaki lenf nodlarındakimetastatik tümör yükü sağkalım üzerinde olumsuz yönde etkili olmuştur. Bu sonuç lenfatik diseksiyonun önemini göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Mide kanseri, mide kanserinde prognoz, prognostik faktörler.
Dicle Med J 2020; 47 (1): 34-42
Doi: 10.5798/dicletip.705908
Cilt 47, Sayı 1 (2020)
|