Mert Ulaş Barut, Sibel Sak, Muhammet Erdal Sak
Mert Ulaş Barut, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Şanlıurfa, Türkiye, e-mail: drmertulas@gmail.com
Abstract
Objective: We aimed to retrospectively analyze the cases of partial and complete hydatidiform mole in our clinic.
Methods: In the present study, hospital records of 89 patients with gestational trophoblastic disease between January 2015 and January 2018 was obtained and evaluated, retrospectively. A total of 89 patients' records were examined. Patients were divided into two groups; 76 patients with complete molar and 13 patients with partial molar pregnancies. Age, gravida, parity, abortus, blood groups, β-HCG, ß-HCG values before vacuum curettage, serum thyroid stimulating hormone (TSH), free thyroxine (T4) and free triiodothyronine (T3) values, and histopathological findings of the patients were recorded from the existing records.
Results: The total number of births was 3,927 between January 2015 and January 2018. The incidence of gestational trophoblastic disease was 22.6/1000 births. When the age distribution of the women included in the study was examined; the mean age was found as 29.55 ± 9.79 years. In the study, the mean values of beta HCG were 229082 ± 354929.69 mIU / ml and 258017.47±379942 mIU/ml in patients diagnosed with partial mole and complete mole, respectively. There was no statistically significant difference between the two groups in terms of beta HCG values (p = 0.784). When thyroid function tests of the cases were examined, it was found that 13.4% (12) had hyperthyroidism. In accordance with the histopathological results vacuum-curettage materials of the patients, it was observed that 85.4% (76) of the cases were complete mole and 14.6% (13) were partial mole.
Conclusion: Thyroid function tests were influenced in view of examinations and treatments in molar pregnancy cases. In these cases, it is required to evaluate thyroid function tests before anesthesia. Patients should be informed about performing β-hCG follow-ups after curettage and it should be explained that if there is no follow-up, life risk may occur.
Key words: Gestational trophoblastic disease, pregnancy, hydatiform mole, incidence.
Kliniğimize Başvuran Mol Gebelik Olgularının Retrospektif İncelenmesi
Öz
Amaç: Çalışmamızda kliniğimizde parsiyel ve komplet mol hidatiform tanısı alan olguların retrospektif olarak analizini amaçladık.
Yöntemler: Bu çalışmada, Ocak 2015 - Ocak 2018 tarihleri arasında gestasyonel trofoblastik hastalık tanısı alan 89 hastanın dosya bilgisine ulaşıldı ve retrospektif olarak değerlendirildi. Toplam 89 hastanın kayıtları incelendi. Hastalardan 76 komplet molar ve 13 parsiyel molar gebelik olmak üzere iki gruba ayrıldı. Mevcut kayıtlardan hastaların yaş, gravida, parite, abortus, kan grupları, β HCG, vakum küretaj öncesi ß-HCG değerleri, serum tiroid uyarıcı hormon (TSH), serbest tiroksin (T4) ve serbest tri-iyodotironin (T3) ve histopatoloji ile ilgili sonuçları kayıt edildi.
Bulgular: Ocak 2015 - Ocak 2018 tarihleri arasında toplam doğum sayısı 3927 olarak tespit edildi. Gestasyonel trofoblastik hastalık insidansı 22.6/1000 doğum olarak tespit edildi. Çalışmaya dahil edilen kadınların yaş dağılımı incelendiğinde; yaş ortalaması 29.55±9.79 olarak bulundu. Çalışmada parsiyel mol tanısı alan olguların beta HCG ortalama değeri 229082±354929.69 mIU/ml, komplet mol tanısı alan olguların ise 258017.47±379942 mIU/ml olarak bulundu. Beta HCG değerleri açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (P=0.784). Olguların tiroid fonksiyon testleri incelendiğinde, %13,4 (12)’ünün hipertiroidi olduğu bulundu. Hastaların vakum-küretaj materyallerinin histopatoloji sonuçları incelendiğinde, olguların %85,4 (76)’ ünün komplet mol iken %14,6 (13)’sının parsiyel mol olduğu izlendi.
Sonuç: Çalışmamızda sonuç olarak, molar gebelik vakalarında tetkik ve tedavileri göz önüne alındığında tiroid fonksiyon testi etkilendiği gözlenmektedir. Bu olgularda anestezi öncesi mutlaka tiroid fonksiyon testleri değerlendirmek gerekir. Bu olgulara küretaj sonrasında β- hCG takiplerinin yapılması hususunda hastalar bilgilendirilmeli ve herhangi bir takip yapılmaması halinde hayati tehlike oluşturabileceği açıklanmalıdır.
Anahtar kelimeler: Gestasyonel trofoblastik hastalık, gebelik, hidatiform mol, insidans.
Dicle Med J 2018;45(4): 431-437
Doi: 10.5798/dicletip.474185
Cilt 45, Sayı 4 (2018)
|