ISSN : 1300-2945
eISSN : 1308-9889
Özet - Protective Effect of N-Acetylcystein and Resveratrol on Ischemia-Reperfusion Injury in Rat Ovary
Avni Kılıç, Hacer Uyanıkoğlu, Adnan İncebıyık, Sezen Koçarslan, Nurten Aksoy

Hacer Uyanıkoğlu, Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Şanlıurfa, Türkiye Email: huoglu@hotmail.com

ABSTRACT

Objective: The aim of this study is evaluating the protective activity of N-acetyl cysteine and resveratrol treatment against ischemia - reperfusion damage created experimentally in rat ovaries.

Methods: 42 female Wistar rats were used in our study. Rats were separated randomly into six groups consisting of seven rats as sham, torsion, torsion- detorsion, torsion-detorsion+saline, torsion-detorsion+resveretrol (20 mg/kg) and torsion- detorsion+N-acetyl cysteine (150 mg/kg). Except Sham, ovarian torsion procedure was implemented to all other groups for 2 hours. Detorsion procedure was implemented to other groups for 2 hours, except the torsion group. Medications were given through intraperitoneal way half an hour before the detorsion procedure in saline (two milliliter), resveratrol (20 mg/kg) and N-acetyl cysteine (150 mg/kg) groups. Then, 2 ml of blood samples were drawn for markers of oxidative stress and tumour necrosis factor-alpha (TNF-α) work and the ovaries, which were torsioned for the histologic examination, were ex­tracted from all rats. Edema, congestion, hemorrhage, leuko­cyte infiltration and degeneration of follicles were evaluated by histopathological examination.

Results: According to histopathologic damage scores, the least damage was seen in sham group and the most damage was seen T-DT group (1.00±0.81 vs. 11.00±1.15, respectively; p<0.001). It was seen that resveratrol and N-acetyl cysteine treatments were effective in decreasing tissue damage (total damage score average 83.85±0.89 vs. 3.85±0.89, respec­tively; p<0.001), and on the other hand there was not any dif­ference between resveratrol and N-acetyl cysteine treatments (p=0.966). Besides, it was determined that oxidative stress levels were higher in torsion - detorsion group and the resve­ratrol and N-acetyl cysteine treatment caused a significant de­crease in oxidative stress levels. In additionally, the reductions of TNF-α levels were found to be equally effective in both drugs (8.68±1.88 vs. 7.85±2.08, P=0.968).

Conclusion: Presented study showed that resveratrol and N-acetyl cysteine treatment can be effective in preventing tissue damage and oxidative stress, which is induced by ischemia-reperfusion that is created in rat ovaries. On the other hand, no difference was found between the resveratrol and N-acetyl cysteine with regards to protective activity.

Key words: ischemia-reperfusion, ovary, N-acetylcysteine, resveratrol

Rat Overinde İskemi-Reperfüzyon Üzerine N-Asetil Sistein ve Resveratrol’ün Koruyucu Etkisi

ÖZET

Amaç: Bu çalışmanın amacı, rat overinde iskemi-reperfüzyona bağlı doku hasarı üzerine N-asetil sistein ve resveratrol’ün etki­sini değerlendirmektir.

Yöntemler: 42 adet dişi Wistar rat temin edildi. Bu ratlar rando­mize bir şekilde 6 gruba eşit olarak bölündü (n=7). Oluşturulan gruplar; sham (S), torsiyon (T), torsiyon - detorsiyon (T - D), torsiyon - detorsiyon + salin (T - DT - S), torsiyon - detorsiyon + resveratrol (20 mg/kg) (T - DT - Res) ve torsiyon - detorsiyon + N-asetil sistein (150 mg/kg) (T - DT - NAC) şeklinde işlem­lere tabi tutuldu. Sham grubu hariç diğer tüm gruplara iki saat boyunca ovaryan torsiyon işlemi uygulandı. Torsiyon grubu dı­şındaki diğer tüm gruplara 2 saat detorsiyon prosedürü uygu­landı. Salin, resveratrol ve N-asetil sistein gruplarında yer alan ratlara; detorsiyon işleminden yarım saat önce intraperitoneal yoldan 2 ml serum fizyolojik, 20 mg/kg resveratrol ve 150 mg/kg N-asetil sistein uygulandı. Ardından tüm ratlardan oksidatif stres markerları ve tümör nekrotizan faktör alfa (TNF-α) düzey­lerinin çalışılması için 2 ml kan örneği ile histolojik inceleme için torsiyone edilen overler çıkarıldı. Histopatolojik değişiklikler ödem, konjesyon, hemoraji, lökosit infiltrasyonu ve follikül deje­nerasyonu şeklinde tanımlandı.

Bulgular: Histopatolojik hasar skorlamasına göre en az ha­sar sham grubunda, en fazla ise torsiyon-detorsiyon grubun­da olduğu görüldü (1.00±0.81, 11.00±1.15, p<0.001, p<0.001, sırasıyla). Resveratrol ile N-asetil sistein tedavisinin doku ha­sarını azaltmada etkili olduğu (total hasar skoru ortalaması: (83,85±0,89 ve 3,85±0,89 sırasıyla; p<0.001), buna karşın her iki ilaç arasında histopatolojik hasarın azaltılmasında anlamlı bir farklılığın olmadığı görüldü (p=0,966). Torsiyon-detorsiyon grubunda oksidatif stres düzeylerinin daha yüksek olduğu, resveratrol ile N-asetil sistein tedavisinin ise oksidatif stres düzeylerinde belirgin bir azalmaya neden olduğu saptandı. Ayrıca TNF-alfa düzeylerinin ilaç verilen gruplarda anlamlı öl­çüde azaldığı tespit edildi (7,85±2,08 ve 8,68±1,88 sırasıyla; p<0,001). Buna karşın TNF-α düzeylerini azaltmada her iki ila­cın da eşit etkinlikte olduğu gözlendi (8,68±1,88 ve 7,85±2,08, sırasıyla; p=0,968).

Sonuç: Resveratrol ve NAC tedavisinin ovaryan reperfüzyona bağlı gelişen oksidatif stres ve doku hasarının azaltılmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Her iki ilaç arasında koruyu­cu etkinlik açısından bir fark bulunmadı.

Anahtar kelimeler: İskemi-reperfüzyon, over, N-asetilsistein, resveratrol

Dicle Med J  2016;43(2):229-236

doi: 10.5798/diclemedj.0921.2016.02.0672

Cilt 43, Sayı 2 (2016)