Aylin Hasanefendioğlu Bayrak, Alper Özel, Kamil Peker
Cerrahpaşa Tıp Fak. Radyoloji A.D., Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Email: aylin_has@yahoo.com
We aimed to compare the fine needle aspiration biopsy results of thyroid nodules in two different groups. One group (group A), consisted of thyroid nodules which had sonographically suspicious criteria for malignancy, the other group (group B) was comprised of nodules which were not sonographically suspicious for malignancy, but referred to biopsy according to clinician’s will. In our clinic, a total number of 132 nodules in 118 patients ( range 25-75 years) were biopsied between June 2004 and October 2005. Sex, age, nodule size, palpability of nodule, ultrasonographic features were compared in both groups with respect the cytopathological results. Sensitivity, spesificity, negative and positive predictive values were calculated for each ultrasonographic feature. Malignancy rates and number of nodules that 1 cm or smaller in diameter were significantly higher in group A, the number of palpable nodules were higher in group B. The number of solid, hypoechoic, irregular bordered nodules with central microcalcification and central vascularity seen by Doppler ultrasound were higher in group A. In conclusion; fine needle aspiration biopsy of solitary or dominant nodules in diameter of ≥ 1 cm, have low malignancy rates, if sonographically unsuspicious for malignancy. Thyroid cancer could be detected even in nodules smaller than 1 cm, if the nodule has sonographically suspicious features for malignancy.
Tiroid Nodüllerinde Endikasyonlara Göre İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Sonuçları
Şüpheli ultrasonografik bulgu taşımaksızın klinisyen istemiyle, ultrasonografide şüpheli kriterler taşıyan nodüllerinse radyolog yönlendirmesiyle yapılan tiroid biyopsi sonuçlarının karşılaştırılması amaçlandı. Kliniğimizde Haziran 2004-Ekim 2005 tarihleri arasında, 25-75 yaş arasında, 118 olgunun 132 nodülüne ince iğne aspirasyon biyopsisi uygulandı. Şüpheli ultrasonografik bulgular içeren grup A, ve sonografik olarak şüpheli bulgu içermemesine rağmen klinisyen istemiyle biyopsi uygulanan grup B şeklinde sınıflandırıldı. Cinsiyet, yaş, nodül boyutu, palpasyon özelliği, ultrasonografik özellikler her iki grupta sitopatolojik sonuçlarla birlikte karşılaştırıldı. Ultrasonografik özelliklerin duyarlılık, özgüllük, negatif ve pozitif öngörü değerlerine bakıldı. İstatistiksel olarak, malignite oranı ve 1 cm ve daha küçük çaplı nodüller A, palpabl nodüller ise B rubunda fazlaydı. Solid, hipoekoik, mikrokalsifikasyon içeren nodül, düzensiz sınırlı nodüller ve Dopler incelemede santral vasküler nodüller A grubunda fazlaydı.Sonuç olarak, ultrasonografik şüpheli bulgusu olmayan 1 cm’den büyük, soliter veya dominant nodüllerin biyopsisinde çok az oranda malignite saptanmaktadır. Şüpheli ultrasonografik bulguların varlığında ise biyopsiyle 1 cm’den küçük tiroid kanserleri yakalanabilmektedir.
Cilt 34, Sayı 1 (2007)
|