Mehmet Mazhar Utanğaç, İsmail Yağmur
Varto Devlet Hastanesi Muş, Türkiye Email: drmazhar21@hotmail.com
ABSTRACT
Aim: We aimed to compare the complication rates of circumcisions that were performed before and during adolescence in our area.
Methods: 296 uncircumcised boys aged between 8 and 20 years were enrolled. Patients were divided into two groups; patients aged <12 years and ≥ 12 years. Urogenital examinations were performed by the same urologist. Patients with additional urogenital pathologies were excluded. Circumcisions were carried out under local anesthesia. Early postoperative follow up were done and complications were noted.
Findings: The mean age in the first group (n=197) patients was 6.19±3.42 years and the second group (n=99) was 15.09±2.27 years. The surgical complications in group 1 were hemorrhage, local infection, ecchymosis, skin tag. Group 2 patients experienced hemorrhage and ecchymosis. The most frequent complication in both groups was postoperative bleeding with a rate of 5.6% and 5.1%; respectively (p>0.05). Adhesions were fixed by retraction of penis in patients with skin tag. There was no significant difference between groups with regard to the frequencies of local infection and ecchymosis (p>0.05). There was a negative correlation between age and local infection or skin tag (r: -0.136 and -0.176; respectively). Also there was a positive correlation between skin tag and local infection (r: 0.161).
Conclusion: We observed no significant difference between complication and success rate of circumcision procedures before and during adolescence. In conclusion, circumcision, even at advanced age, should be regarded as a surgical procedure and has an acceptable complication rate depending on experience of surgeon.
Key words: Circumcision, complication, adolescence
Adölesan dönemi ve öncesinde yapılan sünnetlerin karşılaştırılması
ÖZET
Amaç: Bölgemizde adölesan döneminde ve öncesinde yapılan sünnetlerin komplikasyon oranlarının karşılaştırılması amaçlandı.
Yöntemler: Yaşları 8 ay ile 20 yaş arasında olan 296 sünnet olmamış erkek çalışmaya dahil edildi. Hastalar 12 yaş altı ve 12 yaş üstü olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Bütün hastalara aynı üroloji uzmanı tarafından ürogenital muayeneleri yapıldı. Ek ürogenital patolojileri olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Çalışmaya alınan hastalara lokal anestezi ile sünnet yapıldı. Erken dönem postoperatif takipleri yapılarak görülen komplikasyonlar kaydedildi.
Bulgular: İlk gruptaki 197 hastanın yaş ortalaması 6,19±3,42, ikinci gruptaki 99 hastanın yaş ortalaması 15,09±2,27 yıl olarak hesaplandı. İlk grupta görülen komplikasyonlar; kanama, lokal enfeksiyon, ekimoz, cilt köprüsü. İkinci grupta görülen komplikasyonlar; kanama ve ekimoz. En sık görülen komplikasyon her iki grupta da sünnet sonrası kanama olup sırasıyla ilk grupta %5,6, ikinci grupta %5,1 olarak gözlendi (p>0.05). Cilt köprüsü olan hastalarda penis retrakte edilerek yapışıklık açıldı. Gruplar arasında lokal enfeksiyon ve ekimoz açısından fark saptanmadı (p>0.05). Gruplar arasında korelasyona bakıldığında yaş ile lokal enfeksiyon ve cilt köprüsü arasında negatif korelasyon olduğu gözlendi (sırasıyla r değeri: -0.136 ve -0.176). Ayrıca cilt köprüsü ile lokal enfeksiyon arasında pozitif korelasyon olduğu gözlendi (r değeri: 0.161).
Sonuç: Biz adölesan döneminde ve öncesinde yapılan sünnet işlemlerinin arasında komplikasyon ve başarı açısından önemli bir fark bulamadık. Sonuç olarak, ileri yaşta yapılması durumunda bile sünnet, cerrahi bir işlem olarak kabul edilmelidir ve ehil ellerde yapılması durumunda kabul edilebilir komplikasyon oranlarına sahiptir.
Anahtar kelimeler: Sünnet, komplikasyon, adölesan
Dicle Med J 2013;40 (3):396-400
doi: 10.5798/diclemedj.0921.2013.03.0296 Cilt 40, Sayı 3 (2013)
|