Sadullah Girgin, Hakan Temiz, Ercan Gedik, Kadri Gül
Dicle Üniversitesi Tıp Fak. Genel Cerrahi AD, Diyarbakır Email: sadullahgirgin@gmail.com
ABSTRACT
Objectives: Exposure to blood borne pathogens is the most serious occupational health risk faced by healthcare workers. The aim of this study was to evaluate the preoperative seroprevalences of HBsAg, anti-HCV and anti-HIV.
Materials and methods: In this study we evaluated the seroprevalence of HBsAg, anti-HCV and anti-HIV in 486 preoperative patients who admitted to Dicle University Medical Faculty General Surgery Clinic for elective surgical procedures between January 2007 and July 2007; retrospectively. The results were compared with those of 14354 blood donations during the same period as control group.
Results: The seroprevalence of HBsAg and anti-HCV were; %6.6 and %1.6 subsequently in preoperative patients. HBsAg and anti-HCV seropositivity rates were lower in the control group. Thus, the positively rates of HBsAg and anti-HCV for preoperative patients should be assessed higher than the data obtained from the blood bank. Anti-HIV seropositivity was not detected in both patient and control group.
Conclusion: All healthcare workers must be trained about occupational diseases and vaccinated against hepatitis B. Establishment of universal precautions is necessary and these precautions must be strictly followed particularly in the operating room. In addition all patients should be considered as potential carriers.
Keywords: HBsAg, Anti-HCV, Anti-HIV, surgery
Genel cerrahi hastalarında preoperatif HBsAg, Anti-HCV, Anti-HIV Seroprevalansı
ÖZET
Amaç: Kan kaynaklı patojenlerle temas; saglık çalısanları için çok ciddi bir mesleki risk olusturmaktadır. Çalısmanın amacı elektif cerrahi öncesi hastalarda HBsAg, anti-HCV ve anti-HIV seroprevalansını belirlemektir.
Gereç ve yöntem: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Klinigi’ne Ocak 2007 ve Temmuz 2007 tarihleri arasında elektif cerrahi girisim uygulamak amacıyla yatırılan ameliyat hazırlıgı döneminde 486 hastanın kan örneklerinde; HbsAg, anti-HCV ve anti-HIV testleri ELISA yöntemiyle çalısıldı. Aynı dönemde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Bankası’na basvuran gönüllü kan vericilerinden (n=14354) kontrol grubu olusturuldu.
Bulgular: Preoperatif hastalarda HBsAg ve anti-HCV seroprevalansı sırasıyla %6.6, %1.6 olarak bulunmustur. Kontrol grubunda ise HBsAg ve anti-HCV seroprevalansı sırasıyla %2.9, %0.7 olarak bulundu ve hasta grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düsüktü. Bu sonuç; preoperatif hastalardaki HBsAg ve anti-HCV pozitiflik oranının, kan bankasından elde edilecek verilerden daha yüksek olması beklenilmesi gerektigi göstermektedir. Kontrol ve hasta gruplarının her ikisinde de anti-HIV pozitifligi saptanmamıstır.
Sonuç: Kan ve vücut sıvılarıyla bulasan hastalıklar hakkında tüm saglık çalısanları egitilmeli, HBV’ne karsı asılanmalı, ameliyathanelerde infeksiyon geçisini engelleyecek evrensel önlemlerle ilgili standartlar hazırlanıp ciddiyetle uygulanmalı ve temas edilen her hastanın infekte olabilecegi kabul edilmelidir.
Anahtar Sözcükler: HBsAg, Anti-HCV, Anti-HIV, cerrahi
Dicle Med J 2009;36 (4):283-287
doi: 10.5798/diclemedj.0921.2009.04. Cilt 36, Sayı 4 (2009)
|