Atilla Polat, Abdullah Demirtaş, İbrahim Azboy, Bekir Yavuz Uçar, Yahya Coşar, Gürkan Gümüşsuyu, İdris Ahmet Çakır
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İstanbul Türkiye Email: dr.atillapolat@hotmail.com
ABSTRACT
Objectives: The aim of this study was to determine the effect of fracture type and angular deterioration on the outcome of calcaneal fractures.
Materials and methods: Thirty-two patients (23 males, 9 females; mean age 45 years) with calcaneus fractures retrospectively reviewed. Twenty-four fractures were closed, and eight fractures were open. Böhler and Gissane angles were measured using patient’s before, and after reduction X-ray films. According to the Essex-Lopresti classification there were three type I, 14 type II, and 15 type III fractures. Five patients were treated with casting (Group I), 19 patients with closed reduction K-wire application (Group II), and 8 patients with plate fixation. Final clinical outcome were assessed by Maryland Foot Score. Mean follow-up period was 109 weeks.
Results: Mean Böhler and Gissane angles were 7°, 85° before reduction, and 20°, 100° after reduction, respectively. The mean Maryland Foot Score was 62 (range 55-72) in Group I, 68 (range 40-90), and 66 (range 58-79) in group II.
The Maryland Foot score in Type I fracture was higher than Type III (p=0.025), and Typ II (p=0.094), respectively. In terms of last radiologic examination, the Maryland Foot Score was higher in those angle’s were in normal border than whose angle’s were abnormal (p=0.027 and p=0.02, respectively). Mean correction of angles in Group III were more than Group I, and Gruop II (p<0.05).
Conclusion: Severe calcaneus fracture was related to poor functional outcome. Böhler and Gissane angle can be more corrected with plate fixation method, but has similar functional outcome.
Key words: Calcaneal fractures, surgery, casting, Böhler, Gissane angle
Kalkaneus kırıklarında kırık tipi ve açısal bozulmanın fonksiyonel sonuçlar üzerine etkisi
ÖZET
Amaç: Bu çalışmanın amacı kalkaneus kırıklarında kırık tipi ve açısal bozulmanın klinik sonuçlar üzerine etkisini belirlemektir.
Gereç ve yöntem: Kalkaneus kırığı olan 32 hasta (23 erkek, 9 kadın; ortalama yaş 45 yıl; dağılım 20-85) geriye dönük olarak incelendi. Kırıkların 24’ü kapalı, 8’i açık kırık idi. Hastaların redüksiyon öncesi ve sonrası grafilerinden Böhler ve Gissane açıları ölçüldü ve kırık sınıflamaları yapıldı. Hastaların 5’ine alçı yöntemi (Grup 1), 19’una Kirschner teli ile kapalı redüksiyon yöntemi (Grup 2), 8’ine plak-vida yöntemi (Grup 3) uygulandı. Son kontroller klinik olarak Maryland ayak skorlamasına göre yapıldı. Tüm hastalarda ortalama takip süresi 109 hafta (50-456) idi.
Bulgular: Tüm hastalarda, ortalama Böhler açısı; redüksiyon öncesi 7°, redüksiyon sonrası 20°, ortalama Gissane açısı; redüksiyon öncesi 85°, redüksiyon sonrası 100° olarak ölçüldü. Maryland ayak skoru ortalaması; Grup 1’de 62 (55-72) puan, Grup 2’de 68 (40-90) puan, Grup 3’de 66 (58-79) puan olarak bulundu.
Essex-Lopresti Tip I kırıkların Maryland ayak skoru, Tip III kırıklardan daha yüksek ve Tip II kırıklardan daha yüksek olma eğiliminde bulundu (p=0.025). Son kontrol filmlerinde Gissane açısı normal sınırlarda olanların Maryland ayak skoru, bu sınırların dışında olanlardan daha yüksek bulundu (p=0.027). Böhler açısı normal sınırlarda olanların Maryland ayak skoru, bu sınırların dışında olanlardan daha yüksek bulundu (p=0.02). Gissane ve Böhler açısındaki ortalama düzelme Grup 3’de, Grup 2 ve Grup 1’den daha fazla idi (p<0.05).
Sonuç: Kalkaneus kırıklarında, kırık tipinin şiddetli olmasının fonksiyonel sonuçları kötü yönde etkilediği, plak-vida ile tedavi yönteminin açıları normale daha fazla yaklaştırdığı, ancak uygulanan tedavi yönteminin fonksiyonel sonuçlara etkisinin benzer olduğu sonucuna varıldı.
Anahtar kelimeler: Kalkaneus kırığı, cerrahi, alçılama, Böhler, Gissane açısı
Dicle Med J 2012;39 (4):35-39
doi: 10.5798/diclemedj.0921. Cilt 38, Sayı 1 (2011)
|