Seçil Deniz
Secil Deniz, Department of Infectious Diseases, School of Medicine, University of Pamukkale, 20070, Denizli, Turkey e-mail: susede20@yahoo.com, ssecilo@pau.edu.tr
Analysis of hand hygiene belief and practices of health care providers using the hand hygiene belief scale and the hand hygiene practices inventory
Abstract
Objectives: Hand hygiene is vital importance to health-care-associated infections; however, hand hygiene compliance has not been still at acceptable levels. Behavior and psychological frameworks-based interventions is required to enhance compliance. In this context, the current study aimed to evaluate self-reported hand hygiene belief and practices of health care providers (HCPs) rather than observational data to increase hand hygiene compliance.
Methods: This study included 468 HCPs working at a university hospital and responded the Hand Hygiene Belief Scale (HBS) and the Hand Hygiene Practices Inventory (HHPI). The responses were scored and given the variables affecting the hand hygiene belief and practices of HCPs, the data were processed by SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) IBM 22.0 computer program.
Results: Three hundred sixty-five women, 45 physicians and 271 nurses; (median age 37 years; IQR; 28.0-44.0) were included the study. The median HBS and HHPI scores were 87.00 (IQR 80.0-95.0) and 69.00 (IQR 66.0-70.0), respectively. A significant positive low correlation between the scores was detected (r = 0.369, P < 0.001). The physicians had significantly higher HBS scores, and those working in the ICUs had higher HBS scores.
Conclusion: In this study, although scored self-reported hand hygiene belief and practices of health-care providers were acceptable limits; there was a low correlation between the scores, which suggests that there are inconsistencies between behaviours and targeted attitudes. Adaptation to hand hygiene is a challenging and complicated process; to increase compliance further evaluation of individual factors should be meticulously considered.
Key words: Hand hygiene, compliance, beliefs, behaviours, self report
Steroid Reseptörlerinin Endometriyal Adenokarsinoma HEC1A Hücre Hattının Proliferasyon ve Migrasyonundaki Rolü
Öz
Amaç: Endometriyal karsinoma en sık görülen jinekolojik kanserlerden biridir. Genellikle östrojene bağımlı olan tip I ve östrojenden bağımsız tip II olmak üzere iki gruba ayrılır. Bazı steroid reseptörlerinin ekspresyonu tip II endometriyal karsinomada gösterilmiş olmasına rağmen, tümör progresyonundaki rolleri henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu nedenle bu çalışmada, tip II, HEC1A kültüre edilmiş hücrelerde, steroid reseptörleri üzerinden etki gösteren bileşiklerin rolünü incelemeyi amaçladık.
Yöntemler: Mifepriston (glukokortikoid ve progesteron reseptör blokeri, 10-8M), bikalutamid (androjen reseptör blokeri, 10-6M), G15 (G-protein-bağlı östrojen reseptörü-1 blokeri, 10-7M), PHTPP’ nin (2-Fenil-3-(4-hidroksifenil)-5,7-bis(triflorometil)-pirazolo[1,5-a]pirimidin, östrojen reseptörü-β blokeri, 10-7M), hücrelerin proliferasyon ve migrasyonu üzerine etkilerini test ettik. Proliferasyon, xCELLigence hücre analizi sistemi ve migrasyon, yara iyileştirme modeli ile değerlendirildi.
Bulgular: Kullanılan konsantrasyonlarda hiçbir ajan HEC1A hücrelerinin proliferasyonunu etkilememiştir. Ancak mifepriston uygulamasının 24. ve 48. saatlerinde migrasyon anlamlı olarak arttı (p<0.05, P<0.01). Bikalutamid uygulandıktan sonra 24. saatte migrasyonu arttırdı (p<0.05). G15 ve PHPP, hücrelerin migrasyonunu değiştirmedi.
Sonuç: Bu sonuçlar, diğer steroid reseptörlerinden farklı olarak, glukokortikoid ve/veya progesteron reseptörlerinin endometriyal karsinomun migrasyonunu azaltmada önemli bir rol oynayabileceğini ve bu kanser tipinin metastazını azaltmak için hedef olarak kullanılabileceğini düşündürmektedir.
Anahtar kelimeler: Endometriyal adenokarsinoma; steroid reseptörleri; proliferasyon; migrasyon
Dicle Med J 2023; 50 (3): 335-345
Doi: 10.5798/dicletip.1360663
Volume 50, Number 3 (2023)
|