Öner Avınca, Recep Dursun, Mahmut Taş, Mehmet Üstündağ, Murat Orak, Cahfer Güloğlu
Öner Avınca, S.B.Ü Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Abd. Diyarbakır, Türkiye e-mail: droneravinca@gmail.com
Abstract
Objective: Work is an important factor that gives social status in people's lives while effecting their health via physical, chemical, psychological, social and economic circumstances"1, 2". With the industrial revolution, mechanization has affected nearly all aspects of working life, and mass production is associated with a number of problems. One of the major problems is occupational injuries. Employees; faced with various occupational hazards due to reasons such as machines they use, poisonous substances in the working environment, work organization not suitable for human structure "3". Hence, a considerable number of people lose their lives or become disabled due to occupational injuries that can be prevented very easily "4".
Methods: In this study, occupatinal injuries that occurred between January 1, 2013 and December 31, 2015 were analyzed retrospectively. The archive files and Social Security Institution (SGK) records of patients who presented themselves to Dicle University Medical Faculty Emergency Medicine and Traumatology Hospital in Diyarbakır were examined. In addition to the demographic characteristics of the 406 cases included in the study, such as age, gender, time-based application such as seasonal distribution of injuries, day distribution and time distribution were examined. The place injuries occured, the way of applying to the emergency service, the type of injury, the injured organ, the type of occupation, the clinical and outcome parameters where he/she was treated or hospitalized were evaluated.
Results: The percentages of the employee genders, included in the study, are 96.8% (n=393) male and 3.2% (n=13) female. The highest number of cases is observed in the spring season, with 30.8% (n=125). The patients were presented to the Emergency Department most frequently between 12.00 and 16.00, with 34.7% (n = 141). The Thursdays have the highest frequency of the cases presented, with 17.7% (n=72). Considering the distribution of the location types that the occupational injury occurred, it is determined that 99% (n=402) of the overall cases happened in the work environment, and 0.5% (n=2) of them happened while working at home. The remaining 0.5% (n=2) of the location of the occupational injury could not be identified.
Conclusion: Since it is a common phenomenon in working life, occupational injuries should first of all be evaluated in terms of their place in production relations. Since the workplaces are places established for profit, any precaution against work injuries is a cost issue. Another important feature of occupational injuries is that they can be prevented.
Keywords: Work, work injuries, Diyarbakır, work demographics.
Diyarbakır İlinde Meydana Gelen İş Kazalarının Demografik Analizi, Mortalite ve Morbiditeyi Etkileyen Faktörler
Öz
Amaç: İş: insanların yaşantısında onlara bir yer kazandıran önemli bir sosyal etmen olduğu gibi fiziksel, kimyasal, psikolojik, sosyal ve ekonomik pek çok nitelikleri ile de insan sağlığını etkilemektedir "1, 2". Sanayi devrimi ile birlikte etkilenen çalışma hayatına hemen her alanda makineleşme girmiş ve bu durum kitlesel üretime geçişle paralel başka sorunları beraberinde getirmiştir. Bu sorunların en başında ise iş kazaları gelmektedir. Çalışanlar; kullandıkları makineler, çalışma ortamındaki zehirli maddeler, insan yapısına uygun olmayan çalışma organizasyonu gibi nedenlerle çeşitli mesleki tehlikelerle karşılaşmaktadır "3". Bu nedenle her yıl azımsanmayacak sayıda insan, çok rahatlıkla engellenebilecek iş kazalarından ve meslek hastalıklarından yaşamını kaybetmekte veya engelli hale gelmektedir "4".
Yöntemler: Bu çalışmada 1 Ocak 2013-31 Aralık 2015 tarihleri arasında meydana gelen iş kazaları geriye dönük olarak incelendi. Diyarbakır ili Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp ve Travmatoloji Hastanesine başvuran hastaların arşivdeki dosyaları ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına bakıldı. Çalışmaya dâhil edilen 406 olgunun yaş, cinsiyet gibi demografik özelliklerinin yanı sıra kazaların saat, gün, mevsim dağılımları gibi zamana bağlı başvuru şekilleri incelendi. Kazaların oluş yeri, acil servise başvuru şekli, kazanın oluş şekli, yaralanan organ, iş yeri özelliği, tedavi gördüğü ve/veya yattığı klinik ve sonuç parametreleri değerlendirildi.
Bulgular: Araştırmaya dâhil edilen işçilerin %96,8’i (n=393) erkek, %3,2’si (n=13) kadındı. Olguların mevsimlere göre dağılımı en sık %30,8 (n=125) ile ilkbaharda görüldü. Hastalar en sık %34,7 (n=141) oranı ile 12-16 saatleri arasında başvurdu. Olgular %17,7 (n=72) ile en sık cumartesi günleri başvurdu. İş kazası nedeniyle acil servise başvuran hastaların kazanın olduğu yere göre dağılımları incelendiğinde; %99’unun (n=402) iş yerinde, %0,5’inin (n=2) evde çalışırken kazaya maruz kaldığı tespit edilirken, %0,5’inin (n=2) ise nerede kazaya maruz kaldığı tespit edilemedi.
Sonuç: Çalışma yaşamının içindeki bir olgu olması nedeniyle iş kazaları, her şeyden önce üretim ilişkileri içindeki yeri, niteliği itibariyle değerlendirilmelidir. İş yerleri, kâr amacıyla kurulan yerler olduklarından, iş kazalarına karşı alınacak her türlü önlem bir maliyet konusudur. İş kazalarının bir diğer önemli niteliği ise önlenebilir oluşudur.
Anahtar kelimeler: İş kazaları, iş, Diyarbakır, iş demografisi.
Dicle Med J 2020; 47 (3): 645-655
Doi: 10.5798/dicletip.800057
Volume 47, Number 3 (2020)
|