Narin Gündoğuş, Kadri Gül, Tuba Dal, Nezahat Akpolat
Nezahat Akpolat, Department of Medical Microbiology, Dicle University Diyarbakır, Turkey. e-mail: nakpolat21@gmail.com
Abstract
Objective: Nasocomial infections are major health problems due to their high morbidity and mortality, prolonged hospital duration and higher treatment costs. Methicillin-resistant staphylococcus species became one of the leading bacteria causing nasocomial infections especially in intensive care units, recently.
The minimum inhibitory concentration value of an antibiotic gives the concentration of antibiotic needed to inhibit the bacteria in the infection area. Careful monitoring of minimal inhibitory concentration (MIC) values is necessary especially during long-term treatments of meticillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA) and meticillin-resistant coagulase-negative staphylococci (MRCoNS) infections1,2. Increasing antibiotic resistance in methicillin-resistant staphylococci, has led to the need for different antibiotics.
Methods: A total of 60 meticillin-resistant staphylococci strains isolated in Microbiology Laboratory of Dicle University Hospital, from clinical specimens of patients in adult İntensive Care Units (ICUs) between April 2013 and March 2014 were included in this study. After identification with conventional and automated system, the antibiotic susceptibility rates of vancomycin, teicoplanin, daptomycin, linezolid, quinupristin/dalfopristin, tigecycline, ceftaroline were determined by E-test method.
Results: The majority of the samples (26.7%) were sent from Pulmonary Diseases and Tuberculosis intensive care unit and the blood samples were the most common materials (80%) . All staphylococcal strains in our study were determined as susceptible to vancomycin, daptomycin, linezolid, teicoplanin and tigecycline. One (1.6%) MRCoNS isolate was resistant to quinupristin/dalfopristin while 11 (36.6%) of the MRSA isolates were resistant to ceftaroline. In comparison with the MIC values of MRSA and MRCoNS, only tigecycline was significantly different. Thirty MRSA strains were evaluated in terms of vancomycin-intermediate Staphylococcus aureus/heteroresistant vancomycin-intermediate Staphylococcus aureus (VISA/hVISA) with macro E-test method; any VISA/hVISA isolate was not detected.
Antibiotic concentrations below the MIC level, not only leads to treatment failure but also causes mutant bacteria to appear. In order to control the resistance to antibiotics in the treatment of infections due to MRSA and MRCoNS agents, the clinician should be notified of the MIC values of the drugs and the treatment should be planned accordingly.
VISA/hVISA isolates should be considered in treatment failures of infections due to MRSA which are in vitro susceptible to vancomycin. Further testing is needed to detect these isolates.
Despite the fact that ceftaroline is not a drug used in our country, the high resistance rate in our study is remarkable. This situation may be due to the intensive use of other beta-lactam antibiotics. Therefore, antibiotic susceptibility results should be taken into consideration during planning the treatment of infections.
The high average MIC values of tigecycline in MRCoNS infections should also be monitored carefully
Keywords: Methicillin-resistant staphylococci, MIC, E-test, VISA/hVISA
Erişkin Yoğun Bakım Ünitelerinden İzole Edilen Metisiline Dirençli Staphylococcus Suşlarında E-Test ile Farklı Antibiyotik MİK Değerlerinin Araştırılması
Öz
Giriş: Hastane enfeksiyonları morbidite ve mortalitesinin yüksek olması, hastanede kalış süresini uzatması ve yüksek tedavi maliyeti nedeniyle önemli bir sağlık sorunudur. Son yıllarda özellikle Yoğun Bakım Ünite (YBÜ)’leri başta olmak üzere hastane enfeksiyonlarında en sık izole edilen etkenlerin başında metisiline dirençli stafilokok (MRS) türleri gelmektedir. Antibiyotiğin minimum inhibisyon konsantrasyon (MİK) değeri, enfeksiyon bölgesinde bakteriyi inhibe etmek için gereksinim duyulan antibiyotik konsantrasyonudur. Metisilin dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) ve Metisilin dirençli Koagulaz Negatif Stafilokok (MRKNS) enfeksiyonlarında, özellikle uzun süreli tedaviler esnasında MİK değerlerinin dikkatle izlenmesi gereklidir1,2. Metisiline dirençli stafilokoklarda gittikçe artan antibiyotik direnci, farklı antibiyotiklere ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur.
Yöntemler: Çalışmada Dicle Üniversitesi Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na Nisan 2013-Mart 2014 tarihleri arasında erişkin yoğun bakım ünitelerinden gelen metisiline dirençli 60 stafilokok suşu kullanılmıştır. Konvansiyonel ve otomatize sistem ile tür tayini yapıldıktan sonra E-test yöntemi ile vankomisin, teikoplanin, daptomisin, linezolid, kinupristin/dalfopristin, tigesiklin, seftarolin antibiyotiklerine duyarlılıkları araştırılmıştır.
Bulgular: Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz yoğun bakım ünitesi, en fazla örneğin (%26,7) gönderildiği klinik, kan örnekleri mikroorganizmaların en sık izole edildiği materyal (%80) olmuştur. Çalışmamızdaki tüm stafilokok suşları vankomisin, daptomisin, linezolid, teikoplanin ve tigesikline karşı duyarlı bulunmuştur. Bir (%1,6) MRKNS, kinupristin/dalfopristin’e, 11 (%36,6) MRSA izolatının seftaroline dirençli olduğu bulunmuştur. MRSA ve MRKNS suşlarının MİK değerleri karşılaştırıldığında sadece tigesiklinde anlamlı fark bulunmuştur. Makro E-test yöntemi ile incelenen 30 MRSA suşu içerisinde vankomisine orta duyarlı S. aureus/ heterojen vankomisine orta duyarlı S. aureus (VISA/hVISA) suşlar tespit edilmemiştir.
MRSA ve MRKNS suşlarının MİK değerleri karşılaştırıldığında sadece tigesiklinde anlamlı fark bulunmuştur. 30 MRSA suşu, makro E-test yöntemi ile Vankomisine orta duyarlı S. aureus/heterojen vankomisine orta duyarlı S. aureus (VISA/hVISA) açısından değerlendirilmiş, VISA/hVISA suşu tespit edilmemiştir.
Antibiyotik MİK değerinin altındaki tedavi dozları, mutant bakterilerin oluşumunda önemli bir faktör olmakla birlikte tedavi başarısızlığına yol açmaktadır. MRSA ve MRKNS etkenlerine bağlı enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklere karşı gelişen direncin kontrol altında tutulabilmesi için ilaçların MİK değerlerinin klinisyene bildirilmesi ve buna göre tedavinin planlanması gerekmektedir.
İnvitro olarak vankomisine duyarlı olan ancak tedavi başarısızlığı gösteren MRSA enfeksiyonlarında VISA/hVISA akla gelmeli ve bu yönde ileri tetkikler yapılmalıdır.
Seftarolin, ülkemizde kullanılan bir ilaç olmamasına rağmen çalışmamızda yüksek direnç oranı dikkat çekicidir. Bu durum, diğer beta laktam antibiyotiklerin yoğun kullanımına bağlı olabilir. Dolayısıyla enfeksiyon hastalıklarının tedavisi planlanırken antibiyogram sonuçları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
MRKNS enfeksiyonlarında tigesiklindeki ortalama MİK değerinin yüksekliği, izlenmesi gereken bir durumdur.
Anahtar kelimeler: Metisiline dirençli stafilokok, MİK, E-test, VISA/hVISA
Dicle Med J 2019;46(1): 51-64
Doi: 10.5798/dicletip.534830
Volume 46, Number 1 (2019)
|