İlker Kelle
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji AnabilimDalı / Diyarbakır Email: ikel@dicle.edu .tr
The term of pharmazooticals is known as a few amount of drugs derived from natural sources such as plants, venomous species of snakes, spiders, scorpions, frogs, lizards and cone snails. Peptide components of venoms are directed against wide variety of pharmacological targets such as ion channels and receptors. At the beginning, a number of these peptides have been used in experimental studies for defining the physiological, biochemical and immunological activities of organisms like mammalians. In recent studies, it has been shown that venom peptides can be valuable in treatment of acute and chronic pain, autoimmune and cardiovascular diseases, neurological disorders and chronic inflammatory and tumoral processes. Therefore particularly in clinical approaches, these peptide molecules or their synthetic analogues are considered as alternative agents that can be used instead of classical drugs for many clinical disorders due to their potent activity besides very few side effects.
Terapötik Potansiyele Sahip Venom Peptidleri
Farmazootikler doğal kaynaklardan elde edilen az sayıdaki ilacı tanımlamada kullanılan bir terimdir. Söz konusu doğal kaynaklar bitkiler ve zehirli yılan, akrep, örümcek, kurbağa, kertenkele ve deniz canlısı türleri olarak sayılabilirler. Zehirin peptid yapılı bileşenleri iyon kanalları ve reseptörler gibi çeşitli farmakolojik hedefler üzerinden etkilerini gösterirler. Bu tarz etkilerinden dolayı zehir bileşimindeki peptidler başlangıçta, memeliler gibi organizmaların fizyolojik, biyokimyasal ve immünolojik faaliyetlerinin tanımlanmasında kullanılmıştır. Son dönemde yapılan çalışmalarda peptid bileşenlerinin otoimmün, kronik enflamatuar, kardiyovasküler, nörolojik ve tümöral hastalıkların tedavisinde de etkili olabildiği gösterilmiştir. Bu bakımdan özellikle klinik uygulamalarda venom peptidlerine ya da sentetik türevlerine, gösterdikleri yüksek potensinyanında düşük yan etki potansiyellerinden dolayı günümüzün klasik ilaçlarının yerini alacakları gözüyle bakılmaktadır.
Volume 33, Number 2 (2006)
|