Özgür Korkmaz, H.Gülşen Yılmaz, İbrahim Taçyıldız, Bilsel Baç, Sedat Çevik
Dicle Üniv.Tıp Fak. Genel Cerrahi A.D./Diyarbakır Email: ozgur-korkmaz@hotmail.com
The records of twelve patients who had been treated with the diagnosis of invagination in our department between 1998 and 2005 were reviewed. There were four women and eight men with a mean age of 24,7±5.47 years. The mean duration between the symptom onset and admittance was 15,6 ±12.12 days. All patients had abdominal pain. Six patients complained from complete absence of flatus and stool. On physical examination there were signs of peritoneal irritation in ten patients and abdominal mass in two patients. One of the patients had necrotic and hemorrhagic stool on digital rectal examination. Invagination was due to benign causes in nine patients, malign causes in two patients and idiopathic in 1patient. There were enteroenteral invagination in 11 of the patients and ileocolic invagination in 1 of them. Resection and anastomosis was performed in eight patients, deinvagination in two patients, and resection and double barrel enterostomy in two patients. Although it is encountered rarely in adults, physicians should be aware of invagination and consider it in each cases of acute abdomen because of its wide spectrum of clinical settings. The invaginated segment should be esected completely.
Erişkinlerde Görülen İnvajinasyon Olgularının Değerlendirilmesi
Bu çalışma ile 1998–2005 yılları arasında klniğimizde invajinasyon nedeniyle takip ve tedavisi yapılan, dördü kadın, sekizi erkek toplam 12 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Ortalama yaş: 24,7 (±5.47) olup, şikâyetlerin başlangıç süresi ortalama 15,6 gün (±12.12)’dü. Hastaların tümünde karın ağrısı, altı hastada gaz-gaita çıkaramama şikâyeti mevcuttu. Fizik muayenede on hastada peritoneal irritasyon bulguları, iki hastada palpabl kitle ve bir hastada ise rektal tuşe ile ekrotikhemorajik dışkı saptanmıştır. Dokuz hastada benign, iki hastada malign nedenlere bağlı invajinasyon tespit edilirken, bir hasta idiopatik invajinasyon olarak değerlendirildi. Onbir hastada ileo-ileal ve ileo-jejunal, bir hastada ise ileokolik invajinasyon mevcuttu. Sekiz hastaya rezeksiyonanastomoz, iki hastaya deinvaginasyon, iki hastaya ise rezeksiyon ve sonrası çifte namlulu enterostomi uygulandı. Erişkinde invajinasyon; çocuk yaş grubuna göre daha az görülmesine karşın, geniş bir etiyolojik yelpazesi ve değişken klinik tablosu olduğundan, özellikle akut karın tablosuyla karşılaşan her hekim ayırıcı tanıda invajinasyon tanısını da göz önünde bulundurmalı ve ameliyatta seçilmiş olgular dışında invajinasyona uğramış barsak ansı en-blok çıkarılmalıdır.
Volume 34, Number 3 (2007)
|