Mansur Dağgülli, Mehmet Mazhar Utanğaç, Yaşar Bozkurt, Onur Dede, Mehmet Nuri Bodakçi, Ahmet Ali Sancaktutar, Necmettin Penbegül, Namık Kemal Hatipoğlu
Mansur Dağgülli, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği, Diyarbakır, Türkiye Email: mansurdaggulu@yahoo.com
ABSTRACT
Objective: In this study our aim is to present outcomes of laparoscopic radical nephrectomy (LRN) we have been applying for the management of renal masses.
Methods: We retrospectively examined medical files of 54 cases who underwent LRN in the Urology Clinics of Dicle University between October 2010, and April 2014. Archival files of the patients were retrospectively analyzed as for age, gender, obesity, dimensions, and laterality of renal mass, smoking status, history of hypertension, histopathology results, blood transfusion (if any), hospital stays, peri- and post-operative complications, drain removal times, and method of removal of the nephrectomy material.
Results: Our study population (n=54) consisted of 21 male, and 33 female patients with a mean age of 58,8 (29-82) years. Some of them were smoker (n=23), hypertensive (n=15), and obese (n=32) patients. Renal masses with a median diameter of 6.2 cm (4,5-16,5) were localized in the right (n=23) or left (n=31) kidneys. In all cases, transperitoneal approach was preferred. In 3 cases we have to switch to an open surgery. In 8 patients, blood transfusions were required. In 18 patients 4th port was used for the retraction of the liver, while in other cases only 3 ports were used. Median operative time was 115.6 min (75-192). Median hospital stay was 3,9 days (3-16). In one case abundant bleeding occurred because of splenic artery injury.
Conclusion: Transperitoneal LRN is a minimally invasive surgical method which can be performed rapidly, and effectively. We think that in procedures performed in compliance with surgical principles, LRN can be realized safely with lower complication rates even by urologists in their initial experiences.
Key words: Kidney tumor, Laparoscopic surgery, Radical Nephrectomy
Laparoskopik radikal nefrektomi deneyimlerimiz
ÖZET
Amaç: Bizim bu çalışmadaki amacımız, 4 yıldan beri kliniğimizde böbrek kitleleri için uyguladığımız laparoskopik radikal nefrektomi (LRN) cerrahisinin sonuçlarını sunmaktır.
Yöntemler: Ekim 2010 ve Nisan 2014 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Üroloji kliniğinde LRN uygulanan 54 vakayı geriye dönük olarak inceledik. Hastalar yaş, cinsiyet, lateralite, kitle boyutu, obezite, sigara ve hipertansiyon öyküsü, patoloji sonucu, kan transfüzyonu, operasyon zamanı, hastanede kalış süreleri, peroperatif ve postoperatif komplikasyonlar, dren çekilme zamanı ve nefrektomi materyalinin dışarı alınış biçimi açısından geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: 54 hastanın 21’i erkek ve 33’ü kadındı. Ortalama hasta yaşı 58,8 (29-82) yıl idi. 23 hastada sigara, 15 hastada HT ve 32 hastada obezite saptandı. 23 olguda renal kitle sol tarafta ve 31’inde sağ tarafta idi. Ortalama tümör boyutu 6,2 cm (4,5-16,5) idi. Bütün olgularda transperitoneal, yaklaşım tercih edildi. 3 vakada açığa geçilme ihtiyacı duyuldu. 8 hastada kan transfüzyonu ihtiyacı oldu. On sekiz hastada, karaciğer ekartasyonu için 4. port kullanılırken, diğer tüm vakalarda 3 port kullanıldı. Ortalama operasyon süresi 115,6 dk (75-192) idi. Ortalama hastanede kalış süresi 3,9 gün (3-16) idi. 1 olguda splenik arter yaralanmasına bağlı abondan kanama gelişti.
Sonuç: Transperitoneal LRN, hızlı ve etkin bir şekilde yapılabilen minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopik cerrahi prensiplere bağlı kalarak yapılan cerrahi işlemlerde başlangıç deneyimlerde bile LRN düşük komplikasyon oranları ile güvenle yapılabilecek bir cerrahi olduğunu düşünmekteyiz.
Anahtar kelimeler: Böbrek tümörü, laparoskopik cerrahi, radikal nefrektomi
Dicle Med J 2014;41(4):732-737
doi: 10.5798/diclemedj.0921.2014.04.0508
Volume 41, Number 4 (2014)
|