Aydın Ece, Ali Güneş, İlhan Tan, Ünal Uluca, Selvi Kelekçi, Servet Yel, Velat Şen
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye Email: draligunes@gmail.com
ABSTRACT
Objective: Kawasaki disease is a vasculitis that rarely diagnosed in our country. In this study, it was aimed to evaluate clinical and laboratory findings and outcome in 13 children with Kawasaki disease.
Materials and methods: Diagnosis of Kawasaki disease was done based on its diagnostic criteria. Biochemical tests and complete blood count were performed and acute phase reactants were measured. Urinalysis and infection investigations were also done. Echocardiography was performed to all patients. Intravenous immunoglobulin (IVIG, 2 g/kg) was given and acetylsalicylic acid (100 mg/kg) was started to all patients.
Results: Eight male and 5 female children were included. The mean age 3.3±1.6 years (range 1.5-7) and 12 children were under 5 years of age. The mean diagnosis delay duration was 14.2±10.6 days, median 14 days (range, 6-35) before admission to our hospital. There was high fever in all patients, rash on body in 11/13 patients, lymphadenopathy in 9/13, desquamation at hand and feet in 5/13, conjunctivitis and oral mucosal changes in 5/11. Arthritis was found in 5/13, and convulsion and respiratory distress in one each. Dilatation was found in main coronary artery in 5/13 patients by echocardiography. Intravenous immunoglobulin (IVIG) and acetylsalicylic acid were given to all patients. Fever and other clinical and laboratory abnormalities were healed in patients; however, coronary artery dilatation was persisted in two patients despite IVIG treatment.
Conclusion: Diagnostic delay was frequently in Kawasaki disease due to rarity of the disease and coronary artery dilatation may not be healed always.
Key words: Kawasaki disease, fever, vasculitis, coronary artery dilatation, IVIG treatment
Kawasaki hastalığı: 13 vakanın değerlendirilmesi
ÖZET
Amaç: Kawasaki hastalığı, ülkemizde seyrek tanı alan bir vaskülittir. Bu çalışmada Kawasaki hastalığı tanısı alan 13 çocuk olgunun klinik ve laboratuvar bulguları ile izlem sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntem: Kawasaki hastalığı tanısı tanı kriterlerine dayanarak kondu. Hastaların anamnezi alındıktan ve fizik muayeneleri yapıldıktan sonra, biyokimyasal testler ve tam kan sayımı yapıldı ve akut faz belirteçleri ölçüldü. Ayrıca, idrar tetkiki ve enfeksiyon araştırması yapıldı. Hastaların tümüne ekokardiyografi yapıldı. Tedavi olarak intravenöz immunglobulin (IVIG, 2 g/kg) verildi ve asetil salisilik asit (100 mg/kg) başlandı.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 8’i erkek, 5’i kız idi. Hastaların yaş ortalaması 3,3±1,6 yıl (aralık, 1,5-7 yıl) olup, 12 hasta beş yaş veya altında idi. Başvuru anında hastaneye başvurmadan önceki ortalama tanı gecikmesi süresi 14,2±10,6 gün (ortanca 14 gün, aralık 6-35) idi. Yüksek ateş tüm hastalarda mevcut olup, vücutta döküntü 11/13 hastada, lenfadenopati 9/13’ünde, el ve ayaklarda soyulma 5/13’ünde, konjonktivit ve ağız mukozasında kızarıklık 5/13 hastada mevcuttu. Beş hastada artrit, birer hastada konvülziyon ve solunum sıkıntısı saptandı. Beş hastada ekokardiyografik incelemede ana koroner arterde genişleme saptandı. Hastaların tümüne asetil salisilik asit ve intravenöz immunglobulin (İVİG) tedavileri başlandı. Hastalarda ateş ve diğer klinik ve laboratuvar anormallikler tamamen düzeldi, ancak iki hastada İVİG tedavisine rağmen koroner arter genişlemesi sebat etti.
Sonuç: Kawasaki hastalığı seyrek görüldüğü için sıklıkla tanıda gecikme olmakta ve koroner arter tutulumu her zaman düzelmeyebilmektedir.
Anahtar kelimeler: Kawasaki hastalığı, ateş, vaskülit, koroner arter, İVİG tedavisi
Dicle Med J 2013;40 (1):95-99
doi: 10.5798/diclemedj.0921.2013.01.0231 Volume 40, Number 1 (2013)
|