Alicem Tekin, Ayşegül Gözalan, Nilay Çöplü, Gürdal Yılmaz, İftihar Köksal, Berrin Esen, Mustafa Ertek
Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji, Mardin Email: drtekin@yahoo.com.tr
ABSTRACT
Objectives: The aim of this study was to evaluate the seropositivity of rickettsial infections (rickettsioses) and to assess risky behaviors for rickettsioses in North Anatolia, which have dense tick population.
Materials and methods: Blood samples of 409 voluntary participants were collected in a cross-sectional seroprevalence research in Samsun-Tekkeköy and 171 from Samsun Regional Laboratory, KTÜ Medical Faculty/Clinic of Infection Diseases and Tokat State Hospital to determine regional characteristics and risk factors of rickettsial infections. The total sample size was 580 persons. A standard questionnaire was performed by a face to face interview with participants. The 0-4 age group children were not included. The presence of anti-Rickettsia IgG antibodies was tested in blood samples with Indirect Immunoflourescein Antibody (IFA) method.
Results: Spotted fever group anti-Rickettsia IgG antibody seropositivity was detected in 68 (11.7%) blood samples. Contrarily, typhus group anti-Rickettsia IgG antibody seropositivity was not found in any participant. With bivariate analyses following variables were found to be significantly correlated with rickettsia seropositivity: education status (p=0.015), age (p=0.001), working in farm (p=0.008), working in garden (p=0.022), agricultural activities (p=0.001), being interested in relaxation activity (p=0.009), animal breeding (p=0.007), milking (p=0.001) and exposure to wild animals (p=0.004). With logistic regression analysis; age [Risk Odds Ratio ‘ROR’=1.03 (95% GA=1.02-1.05)] and exposure to wild animals [ROR=1.97 (95% GA=1.12-3.46)] were found to be associated with increased seropositivity.
Conclusions: Our results supported the existence of rickettsial diseases in Turkey. Further seroepidemiological investigations are needed to detect incidence/prevalences of rickettsioses and related risky behaviors in our country.
Key words: Rickettsia, seropozitivity, spotted fever, typhus.
Türkiye’nin Karadeniz Bölgesinden seçilmiş merkezlerde Riketsiya seropozitivitesi ve risk faktörleri
ÖZET
Amaç: Riketsiyal enfeksiyonların (riketsiyoz) seropozitifliğini ve toplumda riketsiyozlar yönünden riskli davranış modellerini belirlemek amacıyla Kuzey Anadolu’da bir anket uygulanmış ve seropozitivite araştırması yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Riketsiyozların bölgesel özelliklerini ve bazı risk faktörlerini belirleyebilmek amacıyla; Tekkeköy ilçesinde (Samsun) gerçekleştirilen kesitsel tipteki seroprevalans çalışmasına ait sağlıklı ve semptomsuz 409 kişinin kan örneği ile Samsun Bölge Hıfzıssıhha Müdürlüğü, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Polikliniği ve Tokat Devlet Hastanesi’ne herhangi bir nedenle başvuran 171 gönüllü kişiden kan örnekleri çalışmaya dahil edilmiştir. Örneklem büyüklüğü toplam 580 kişidir. Katılımcılara standart anket formu yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak uygulanmıştır. 0–4 yaş grubu çocuklar çalışma dışı bırakılmıştır. Serum örneklerinde indirekt immünfloresan antikor (İFA) tekniği kullanılarak anti-riketsiya IgG antikor varlığı araştırılmıştır.
Bulgular: Altmış sekiz serum örneğinde (%11.7) benekli ateş grubu (BAG) anti-riketsiya IgG antikor pozitifliği saptanmıştır. Tifüs grubu (TG) için antikor pozitifliği bulunamamıştır. İkili analizlerde; eğitim durumu (p=0.015), yaş (p=0.001), tarlada çalışma (p=0.008), bağ-bahçede çalışma (p=0.022), tarım ile uğraş (p=0.001), dinlenme aktivitesi (p=0.009), hayvan besleme (p=0.007), süt sağma (p=0.001), yabani hayvan teması (p=0.004) ile seropozitivite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Lojistik regresyon sonuç modeline göre; yaş [Risk Odds Ratio ‘ROR’=1,03 (%95 GA=1.02-1.05)] ve yabani hayvan temasının [ROR=1.97 (%95 GA=1.12-3.46)] seropozitivite olasılığını artırdığı gözlenmiştir.
Sonuç: Çalışmamızın sonuçları Türkiye’de riketsiyal hastalıkların mevcut olduğunu göstermektedir. Riketsiyozların ülkemizdeki varlığının tam olarak belirlenebilmesi ve insidans/prevalans tahminlerinin yapılabilmesi için daha fazla sayıda seroepidemiyolojik çalışmalara ihtiyaç vardır. Ayrıca riketsiyal hastalıklar için risk faktörleri de yeniden değerlendirilmelidir.
Anahtar kelimeler: Riketsiya, seropozitivite, benekli ateş, tifüs.
Dicle Med J 2010;37 (3):204-210
doi: 10.5798/diclemedj.0921.2010.03. Volume 37, Number 3 (2010)
|