ISSN : 1300-2945
eISSN : 1308-9889
Abstract - Postpartum depresyon görülme sıklığı ve tarama yöntemleri [The prevalence and screening methods of postpartum depression]
Özgür Erdem, P. Gamze Erten Bucaktepe

Kayapınar 9 Nolu Aile Sağlığı Merkezi, Kayapınar, Diyarbakır, Türkiye, Email: dr.oerdem@hotmail.com

ABSTRACT

Postpartum Depression is the most common complication of the delivery and affects approximately 10%-15% of women who had just gave birth. During a period in which women believe that they should be happy, the depressive mood experienced by most women leads to feelings of guilt, hiding the symptoms, and postpartum depression to be overlooked. Although the incidence of serious psychiatric disorders during pregnancy is low, it is reported that the incidence shows a dramatic increase during the postpartum period and this risky period may continue up to six months, one year or even two years.

As the onset of postpartum depression is insidious it can easily be overlooked if the patient’s seeking help is not supported, especially when the severity of postpartum depression is mild or moderate. In these cases, postpartum depression may persist for a long time and at last it can be so severe that hospitalization would be needed. Therefore, early diagnose is very important and primary care physicians and other health care workers should be alert.

Postpartum Depression should be diagnosed using reliable descriptive methods in puerperant women. The scales such as Postnatal Depression Screening Scale, Beck Depression Inventory, Edinburgh Postnatal Depression Scale and State-Trait Anxiety Inventory, all of which were tested for validity and reliability in our country can be used during follow-up of pregnant and puerperal women.

Key words: Postpartum depression, screening methods, primary health care professionals

Postpartum depresyon görülme sıklığı ve tarama yöntemleri

ÖZET

Doğum olayının en sık komplikasyonu olan postpartum depresyon, yeni doğum yapan kadınların yaklaşık %10-15’inde görülmektedir. Birçok kadının mutlu olmaları gerektiğine inandıkları bir dönemde, depresif duygular taşıdıklarından dolayı suçluluk duymaları, belirtilerini saklamalarına ve postpartum depresyon tablosunun kolaylıkla gözden kaçabilmesine neden olmaktadır. Gebelikte, ağır düzeyde psikiyatrik hastalıkların görülme riski düşük olmakla birlikte, postpartum dönemde ruhsal hastalık sıklığında dramatik bir artışın ortaya çıktığı ve bu riskli dönemin 6 ay, bir yıl ve hatta iki yıl sürebildiği bildirilmektedir. Başlangıcı sinsi olabildiğinden postpartum depresyon, özellikle hafif ve orta şiddette olduğunda ve yardım arayışı desteklenmediğinde rahatlıkla gözden kaçabilir. Bu olgularda postpartum depresyon uzun süre devam edip, sonunda hastaneye yatış gerekli olacak derecede ağırlaşabilir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir ve birinci basamakta çalışan hekim ve diğer sağlık çalışanlarına çok iş düşmektedir. Yeni doğum yapan kadınlarda, doğum sonu depresyon, güvenilir tanımlama yöntemleri kullanılarak belirlenmelidir. Ülkemizde geçerlilik ve güvenirlilik çalışması yapılmış olan, Doğum Sonrası Depresyon Tarama Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği ve Durumluluk-Süreklilik Kaygı Envanteri gibi ölçekler gebe ve lohusa izlemleri sırasında kullanılabilir.

Anahtar kelimeler: Postpartum depresyon, tarama yöntemleri, birinci basamak sağlık çalışanları.

Dicle Med J  2012;39 (4):458-461

doi: 10.5798/diclemedj.0921.2012.04.0182

Volume 39, Number 3 (2012)