ISSN : 1300-2945
eISSN : 1308-9889
Özet - Comparison Of The Pathological Materials With Hpv Results In Patients With Molecular Hpv
İbrahim Halil Erdoğdu

İbrahim Halil Erdoğdu, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ad. Aydın, Türkiye e-mail: ibrahimhalilerdogdu@gmail.com

Abstract

Objective: Some types of HPV play a very important role in many cancers. Almost all cervical cancers develop due to HPV. The PAP smear test, which has been used for cervical cancer screening for many years, has been very successful. HPV DNA tests, which have been used routinely in recent years, provide succesful possibilities for screening and follow-up of precursor lesions.

Methods: In this study, PAP smear and concurrent HPV typing findings were evaluated. A total of 6384 patients undergoing PAP smear and HPV were included in this study. Among these patients, 886 (13.9%) had HPV types known as high risk for cervical cancer.

Results: The most common HPV type is 16. High-risk HPV types were found in 148 (16.7%) patients who were normal according to PAP smear results. In contrast to normal PAP smear results in 37 patients with high risk HPV positive tissue biopsy, LGSIL was diagnosed. PAP smear and HGSIL and malignant patients were found to be compatible with the results of the biopsy.

Conclusions: The results of this study show that PAP smear test is more effective in high-grade precursor lesions. It is noteworthy that high-risk HPV types are present in a high rate of PAP smear test normal patients. This result reveals that the importance of HPV tests in screening is a sensitive and objective test. The simultaneous use of PAP smears and HPV tests in cervical cancer screening will further reduce the incidence and mortality of these cancers.

Keywords: PAP smear, HPV, cervical cancer.

Moleküler Hpv Uygulanan Olgularda Hpv Sonuçları ile  Patolojik Materyallerin Karşılaştırılması

Öz

Amaç: Birçok kanser gelişiminde bazı HPV tipleri çok önemli rol oynamaktadır. Serviks kanserlerinin hemen tamamı HPV’ye bağlı olarak gelişmektedir. Uzun yıllardan beri serviks kanseri taramasında kullanılan PAP smear testi çok başarılı sonuçlar vermiştir. Son yıllarda rutin olarak kullanılan HPV DNA testleri prekürsör lezyonların tarama ve takibinde başarılı olanaklar sağlamaktadır. Bu çalışmada PAP smear ve eş zamanlı HPV tiplendirmesi yapılan olgulara ait bulgular değerlendirilmiştir.

Yöntemler: PAP smear ve HPV testi uygulanan 6384 hasta çalışmaya alınmıştır. Bu hastalardan 886’sında (%13,9) serviks kanseri için yüksek riskli olarak bilinen HPV tipleri bulunmuştur.

Bulgular: En sık gözlenen HPV tip 16’dır. PAP smear sonuçlarına göre normal bulunan 148 (%16,7) hastada yüksek riskli HPV tipleri bulunduğu görülmüştür. Doku biyopsisi bulunan yüksek riskli HPV pozitif hastaların normal PAP smear sonuçlarına karşın 37 tanesinde LGSIL tanısı saptanmıştır. PAP smear ile HGSIL ve malign tanısı alan olguların biyopsi sonuçları ile uyumlu olduğu görülmüştür.

Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları PAP smear testinin özellikle yüksek dereceli prekürsör lezyonlarda daha etkili olduğunu göstermektedir. PAP smear ile normal bulunan yüksek oranda hastada yüksek riskli HPV tiplerinin bulunması dikkat çekmektedir. Bu sonuç HPV testlerinin taramada önemini, sensitif ve objektif bir test olduğunu ortaya koymaktadır. Serviks kanseri taramasında PAP smear ve HPV testlerinin eş zamanlı kullanılması, bu kanserin sıklığını ve ölüm oranlarını daha da azaltacaktır.

Anahtar kelimeler: PAP smear, HPV, serviks kanseri

Dicle Med J  2019;46(1): 167-172

Doi: 10.5798/dicletip.534860

Cilt 46, Sayı 1 (2019)