ISSN : 1300-2945
eISSN : 1308-9889
Özet - Apitherapy
Ilker Kelle

Dicle Üniv. Tıp Fak. Tıbbi Farmakoloji A.D. Email: ikel@dicle.edu.tr

The usage of honey bee venom for therapeutic goals is known as apitherapy. Since ancient times up to now, bee venom has been used for treatment of multiple sclerosis, chronic inflammatory processes, infectious diseases, cancer, skin diseases and pain conditions. The therapeutic activity of bee venom on these conditions can be attributed to the substances such as melittin, mast cell degranulation (MCD) peptid, phospholipase A2, histamine derivatives, cardiopeptin and adolapine that  are found in the composition of bee venom. Recently it has been shown that melittine, phospholipase A2, histamine derivatives and MCD peptid also have a radioprotective activity against ionizan radiation damage. Bee venom components  have mild side effects and they are non-addictive in therapeutic applications. In this regard, either whole bee venom or the components individually, can be concluded in place of current strategies in treatment of diseases considered as above or in prophylactic therapy against ionizan radiation.

Apiterapi

Apiterapinin kelime anlamı, bal arısı zehirinin tedavi amaçlı kullanılmasıdır. Eski zamanlardan günümüze arı zehiri multipl skleroz, enflamatuar süreçler, ağrı yakınması, kanser ve deri hastalıkları gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılagelmiştir. Arı zehiri sayılan durumlardaki terapötik etkinliğini bileşiminde yer alan melittin, mast hücresi degranülasyon (MCD) peptidi, fosfolipaz A2, histamin türevleri, kardiyopeptin ve adolapin gibi maddelere borçludur. Bu maddelerden melittin, fosfolipaz A2, MCD peptidi ve histamin türevlerinin son olarak iyonizan radyasyon hasarına karşı da radyoprotektif etkili olduğu gösterilmiştir. Arı zehiri bileşenleri terapötik amaçlı kullanımlarında çok hafif yan etkiler oluşturur ve tolerans gelişimine yol açmaz. Bu bakımdan sayılan bileşenler ayrı ayrı ya da tüm zehir halinde, sayılan hastalıkların tedavisinde ya da iyonizan radyasyon hasarına karşı profilaktik tedavide günümüzdeki uygulamaların yerini alabilir.

Cilt 34, Sayı 4 (2007)