ISSN : 1300-2945
eISSN : 1308-9889
Özet - Our Clinical Experience in Re-Thyroidectomy for Recurrent Nodular Goıter
Özgür Korkmaz, H. Gülşen Yılmaz, İbrahim Taçyıldız

Dicle Üniv. Tıp Fak., Genel Cerrahi A.D. Email: ozgur-korkmaz@hotmail.com

Recurrence is a very important problem after nodular goiter operation. Re-thyroidectomies after relapses are technically difficult operations and complication rates are high. The regional adhesions and the anatomical variations complicate the operation. The aim of this study was to compare the general features and the postoperative complications in the groups of patients who underwent troidectomy for primary or recurrent nodular goıter. In this study, the records of 56 patients who underwent surgery due to recurrent nodulary goiter between the years 1998–2005 were examined, retrospectively. A control group including 54 patients who were operated on for primary nodular goıter in first 4 moths of 2006 was added. Age, sex and complications were the data being evaluated. In re-troidectomy group there were 49 women and 7 men. The mean age was 42,28 ±10,89 years. The average recurrence time was 11,5±6.54 years. Of 25 patients developed complications (%50) and 3 of these complications (%5.4) were permanent. The control group was consist of 12 men 42 women.Because of the fibrosis and diffuse adhesions recurrent nodular goıter carries a higher risk of voice loss due to nerve damage and temporary or permanent hypocalsemia secondary to parathyroid damage in thyroid surgery. Since these features are well known and most of these procedures are being performed by experienced surgeon, the rate of complications decreases. For this reason it is important to use optimal surgery at the first operation. Thus decreases in the rate of recurrences prevent the development of complications and diminish the cost due to recurrence.

Nüks Noduler Guatr Nedeniyle Yapılan Re-Troidektomilerde Klinik Deneyimimiz

Nüks, noduler guatr ameliyatından sonra önemli bir problemdir. Nükse bağlı retroidektomiler teknik açıdan zordur ve komplikasyon oranı daha fazladır. Bölgesel yapışıklık ve anatomideki değişiklikler bu ameliyatı zor kılan unsurlardır. Bu çalışma ile nüks nodüler guatr olgularının genel özellikleri ve postoperatif görülen komplikasyonları primer nodüler guatr nedeniyle opere edilen olgularla karşılaştırılması hedeflenmiştir. Bu çalışma ile 1998–2005 yılları arasında kliniğimizde nüks nodüler guatr nedeniyle ameliyat edilen 56 olgunun dosya ve ameliyat bilgileri retrospektif olarak inceldi Kliniğimizde 2006 yılının ilk dört ayında nodüler guatr nedeniyle opere edilen ardışık 54 olgu kontrol grubu olarak belirlendi. Yaş, cinsiyet ve komplikasyonlar değerlendirildi. Nüks noduler guatr grubunda 49 kadın ve yedi erkek olmak üzere 56 olgu mevcuttu. Ortalama yaş 42,28±10.89 idi. Nüks süresi ortalama 11,5±6.54 yıldı. Reoperasyondan sonra toplam 25(%50) olguda komplikasyon ile karşılaşıldı ve bu komplikasyonların üçü(%5.4) kalıcı komplikasyondu. İkinci grupta 12 erkek, 42 kadın olmak üzere 54 olgu mevcuttu. Ortalama yaş 42,9±12,1 idi. Kalıcı komplikasyon oranı % 3,7 idi. Ortalama hastanede kalış süresi 4,1 gündü. Nüks nodüler guatr, troid cerrahisindeki mevcut sinir hasarına bağlı ses kaybı ve paratroid hasarına bağlı geçici-kalıcı hipokalsemi gibi komplikasyonların görülme şansını, yaygın yapışıklıklar ve fibrosis nedeniyle daha fazla taşımaktadır. Bu özelliklerin bilinmesi nedeniyle sıklıkla deneyimli cerrahlarca bu işlemin gerçekleştirilmesi komplikasyon oranını azaltmaktadır. Ancak yinede ilk ameliyatta optimal cerrahinin uygulanması önemlidir. Bu şekilde nüks oranının azalması hem nükse bağlı komplikasyonlardan korunma sağlayacak hem de re-operasyona bağlı maliyeti azaltacaktır.

Cilt 34, Sayı 4 (2007)